İzmir'de metro ve tramvay işçilerinin grevi sona erdi İzmir'de metro ve tramvay işçilerinin grevi sona erdi
Mor Dayanışma Derneği'nin düzenlediği "Çocuk istismarı nedir? Önleme yolları ve hukuki hakları nelerdir" panelinde konuşan avukat Müge Pazarcı, 2002’den bu yana 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum yapan çocuk sayısı 15 bin 937 olarak aktarırken, psikolg Müge Tüfekçi ise Cinsel istismarın çoğunlukla en yakından geldiğini belirtti.
 
Mor Dayanışma Derneği, Menemen Dersimliler Derneği'nde "Çocuk istismarı nedir? Önleme yolları ve hukuki hakları nelerdir" başlıklı panel düzenledi. Panelde avukat Müge Pazarcı ve Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP) psikologlarından Müge Tüfekçi sunum yaptı. Panelde Türkiye’nin çocuk istismarı verileri ortaya konurken katılımcılara çocuk istismarı ve korunma yolları anlatıldı. 
 
İlk olarak söz alan psikolog Müge Tüfekçi duygusal, fiziksel, ekonomik ve cinsel istismar gibi çocuk istismarının türlerini anlatarak istismarın boyutlarından bahsetti. Çocukların eğitim, duygusal, fiziksel gibi ihmal türleri hakkında bilgi veren Müge, “Çocukta çalma davranışı, şiddet eğilimi, çok fazla devamsızlık gibi davranışlar varken bunlarla ilgilenmemek duygusal ihmaldir. Öz bakım eksikliği, kirli giyinme, çelimsizse fiziksel ihtiyaçları ihmal ediliyordur. İhmal pasif ve görmesi zor, istismar ise görülebilen, ayırt etmesi daha kolaydır. Cinsel istismar medyada ve ceza sisteminde daha fazla yer alması nedeniyle daha çok fark edilirken, diğerleri önemsenmiyor. Oysa diğer istismarlar da yine cinsel istismar gibi daha çok yakınından gelmektedir” dedi.
 
‘İhmal ve istismar çocuk davranışlarından anlaşılabilir’
 
İstismar türlerinde çocuklarda agresif davranışlar, ağlama bağırma, yaşıtlarıyla ilişki kuramama gibi belirtiler ortaya çıktığını belirten Müge, ailelerin de destek görmesi, özellikle de en başta çocuğun istismar ortamından uzaklaştırılması gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti: “Duygusal istismarda çocuk ilgiden yoksun kalma, eleştirilme, lakap takılma, bağırma, kıyaslanma, tehdit etme gibi davranışlara maruz kalmıştır. Duygusal ihtiyaçlarını karşılamama, yapabileceğinden fazlasını bekleme, dinlememe, tek başına bir şey yapmasına izin vermeme, aşırı korumacılık da duygusal istismar arasındadır. Duygusal istismar da yine en çok yakını tarafından, üzerinde güç sahibi olan kişiler tarafından yapılıyor.” 
 
‘Cinsel istismar kayıtlara yansımıyor’
 
Çocuğun fiziksel yaşı ve gücü ile orantılı olmayan işlerde işgücü olarak çalıştırılmasının ekonomik istismar olduğunu kaydeden Müge, işyerlerindeki çocukların diğer istismar türlerine de açık olduğuna dikkat çekti. Müge, “UNİCEF’in 2010 yılında Türkiye’de çocuk istismarı ve aile içi şiddet araştırmasına göre 7-18 arasındaki çocuk istismarları içerisinde yüzde 51 ile duygusal istismar ilk sırada yer alıyor. Yüzde 43 ile fiziksel istismar, yüzde 25 ile ihmal ve yüzde 3 ile cinsel istismar. Cinsel istismar az gibi görünmesinin nedeni kayıtlara yeterince yansımaması, aile içi cinsel istismarların görünür olmaması. Üstelik kadın kurumlarının verileri ise daha farklı” ifadelerini kullandı.
 
‘İstismar çoğunlukla yakından geliyor’
 
Cinsel istismarın çoğunlukla en yakından geldiğini bir kez daha belirten Müge, cinsel istismara uğrayan çocukta kendini geri çekme, aile hakkında konuşmayı engelleme gibi davranışların görülebileceğini ifade eden Müge, “Cinsel istismara her ülkede, her kültürde, her ülkede ve sosyoekonomik grupta rastlanabilir. İstismara yüzde 70 oranında 10 yaş altı kız çocukları maruz kalıyor” diye belirtti. 
 
‘İyi ve kötü dokunmayı öğretin’
 
İstismardan korunmak için ise çocukların güvenliklerinin sağlanması, çocukların kendi güvenliğini sağlamasının öğretilmesi, cinsellik eğitimi verilmesi, hayır demeyi öğretmenin, iyi ve kötü dokunmanın öğretilmesi gerektiğini söyleyen Müge, çocuklarla doğru iletişim kurmanın çocuğun anlatmaktan korkmamasının sağlanması gerektiğini aktardı.
 
‘Görevlilerinin istismarı bildirme yükümlülüğü var’
 
Çocukların haklarını Türkiye’nin de imzacısı olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi ile korunduğunu söyleyen avukat Müge Pazarcı ise kamu görevlilerin ve sağlık kurumu çalışanlarının suçu bildirme yükümlülüklerinin olduğunu hatırlattı.
 
‘2002’den beri 440 bin çocuk doğum yaptı’
 
Müge, konuşmasında çocuk istismarına yönelik şu verileri paylaştı: “2015 yılı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) raporlarında suç mağduru çocuk sayısı yılda 122 bini geçiyor, yılda ortalama 17 bin istismar davası açılıyor. Bakanlık verilerine göre bu rakamın içindeki 8 bin çocuğun istismar edildiği ortaya konuyor. Eğitim Sen 2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı sonu Eğitimde Cinsiyetçilik Raporu’na göre ise 2017’nin ilk 5 ayında 182 çocuk istismara uğradı. Kadın örgütlerinin yaptığı istatistikler ve mahkemelere yansıyan olaylar neticesinde 2002’den bu yana 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yaptı, 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum yapan çocuk sayısı 15 bin 937. ECPAT 2015 yılı Türkiye raporuna göre çocuklar Türkiye’de en çok istismara uğrayan grup. Türkiye cinsel istismar amacıyla insan ticareti ve çocuk evlilikleri nedeniyle Küresel Kölelik indeksinde Avrupa’da birinci konumunda.”
 
Panel soru ve yanıt bölümünün ardından sona erdi.(JinNews)