Açlık grevinde 90 günü geride bırakan eğitimciler Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumları gün geçtikçe kötüleşiyor. Gülmen ve Özakça’nın tutukluluğu öncesi düzenli sağlık kontrollerini yapan Dr. Koyuncu, “Kalp yetmezliğine doğru gidiş başladı” dedi
“İşimi geri istiyorum” diyerek açlık grevine başlayan Akademisyen Nuriye Gülmen ve Öğretmen Semih Özakça açlık grevinde 90 günü geride bıraktı. Açlık grevinin 76’ncı gününde tutuklanan ve bugüne kadar 12 kilo kaybeden Gülmen ile 22 kilo kaybeden Özakça’nın sağlık durumları giderek kritikleşiyor.
Gülmen ve Özakça’nın gözaltına alındığı gün serbest bırakılmaları talebiyle açlık grevine başlayan, Semih Özakça’nın eşi Esra Özakça ve annesi Sultan Özakça da açlık grevinde 15’inci günü geride bıraktı. Yüksel Caddesi’nde sürekli polisin saldırısına maruz kaldıkları için açlık kaynaklı sorunlarının ötesinde sıkıntılar yaşadıklarını söyleyen Özakça, “Annemde şiddetli baş ve diş ağrısı var. Tansiyon ve nabzı düşük. Bende de biber gazı nedeniyle midemde, boğazımda yanma, ayrıca sıvı almada isteksizlik,15 gündür süren ishal ve 37.5 civarında seyreden ateş var. Sağ bacağımın refleksleri zayıfladı. Annem 4.5, ben de 4 kg verdim” diye konuştu.
Ayağında yara açılmış
Semih’in durumu ile ilgili avukatlardan bilgi aldıklarını belirten Özakça, şunları anlattı:
“Semih, hapishaneye ilk getirildiğinde dedektör ile bacağına vurmuşlar. Yara olmuş. İltihap yapmış. Henüz iyileşmemiş. Sol akciğerinin altında üç gün süren sancısı olmuş, şimdi daha iyiymiş. Eklem ve kas ağrılarından şikayetçi. Üç gündür boğazında yaygın, yoğun, yara gibi acı varmış... Hücresinden zorla, sürüyerek çıkarılıp arama yapılmasından şikayetçi. Panoya haklarında çıkan haberleri asmış, yönetmeliğe uygun değil denerek sökülmüş...”
Nuriye ve Semih’in, B1 vitamini taleplerinin karşılanmadığını anımsatan Özakça, “Nuriye’nin kas ağrılarının şiddetlendiği, sırtındaki sızının arttığı, artık oturduğu yerde bile ayaklarını yere basamadığı söylendi. Hem Nuriye’de hem de Semih’te ışığa karşı hassasiyet oluşmuş” ifadelerini kullandı.
Bağışıklık sistemleri çöktü
Gülmen ile Özakça’nın tutukluluk öncesi muayenelerini yapan Dr. Benan Koyuncu, “Gülmen ve Özakça ile ilgili söylenenlerin ötesinde gözden kaçan daha ciddi bulgular da olabilir. Cezavinde muayeneyi kabul etmiyorlar, bizim muayenemize de izin verilmedi” dedi.
“Nuriye’nin söylediğine göre kaldıkları yer soğuk, soğuk ortamda enerji yakımı hızlandı. Enfeksiyon riskine karşı kişiye özel banyo ve tuvalet kullanmaları gerekir ama bunun uygulandığını sanmıyoruz. Bağışıklık sistemleri çöktü. Günlük nevresim değişikliği olmalı bu da yapılmıyor. Semih cezaevine girmeden ağzında oluşan yaralar muhtemelen enfeksiyon arttığından iyileşmiyor. Dışarda düzenli sağlık kontrolleri yapılıyor ve uygun şekilde şeker, limon tüketimleri ayarlanıyordu. Bitki çayı alıyorlardı. İçeride buna da ulaşamıyorlar. Kalp yetmezliğine doğru gidiş başladı. Semih’in de kol ve bacaklarında ağrı başladı. Bağışıklık sistemleri zaten sıkıntılıydı, daha da kötü olacak. Protein yıkımları var. Bağışıklık sisteminin çökme nedeni de o. Kalp hücrelerine kadar ilerlediğinde kalp yetmezliği olacak. B1 de alamıyor. Biyolojik bozukluklar olabilir, uyuşmalar, karıncalanmalar, duygu bozuklukları, duyusal sinir bozuklukları da kalıcı olabilir...”
Aralarında birçok demokratik kitle örgütü ve partini yer aldığı Demokrasi Güçleri, hukuksuz bir şekilde tutuklanan ve açlık grevlerinin 90’inci gününü geride bırakan emekçiler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın serbest bırakılması ve taleplerinin derhal kabul edilmesi için Kadıköy Süreyya Operası önünden Khalkedon Meydanı’na yürüdü. “ KHK’lar gidecek biz kalacağız” diye haykıran yüzlerce insan, bu zulme boyun eğmeyeceklerinin mesajını verdiler.
(BURCU CANSU - ZEYNEP KURAY/ BİRGÜN)