Bahar isyancıdır…
Şairleri, ozanları, ressamları, yazarları isyana çağırır.
Kaç şair kaç bahar şiiriyle gönülleri coşturur.
Kaç ressamın tuvaline erik ağaçları yansır.
Romanının ilk cümlesini, öyküsünün kurgusunu, şiirinin dizesini bulur.
Yazarlar baharla çiçeklenir...
Ahmed Arif, bahar çiçekleri gibi patlatır dizeleri:
“Akşam erken iniyor mahpushaneye. /Ve dışarda delikanlı bir bahar,/
Seviyorum seni,/Çıldırasıya...” diye yazmakla kalmaz; “Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere, /Yastığım, ranzam, zincirim,/Uğrunda ölümlere gidip geldiğim/
Zulamdaki mahzun resim./Görüşmecim yeşil soğan göndermiş/Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..”
Ve büyük usta Can Yücel, “Gitmek” şiirinde:
“Bahar mıdır bizi bu hale getiren? Galiba./Ben her bahar aşık olmam ama/Her bahar gitmek isterim./Gittiğim olmadı hiç,/Ama olsun… İstemek de güzel.” Der.
Kimi baharda çiçeklenen gönlünün sesini dizelere döker:
Ben her bahar aşık olanlardanım..
Doğayla tazalenirim..
Çiçek açan ağaçlar gibi hafif meyveye dururum.
Kimi kuşlar gibi uçuşur, kimi kuşlar gibi göçe hazırlanırım…
Evimde, ofisimde, çevremde, gönlümde bahar temizliğine başlarım.
Kırılan dökülen her şeyi silmeye kıyamam yeniden sevgiyle onarırım.
Dünyanın sesi olan sosyal medya sitelerinde dolaşırım.
Yeni sitelerle tanış olurum.
Eşitlik, özgürlük, kardeşlik sloganının güçlenmesine çabalarım.
Demokrasi her zaman su gibi ekmek gibi gündemimdedir.
Şairlerin şiir kitapları her zaman başucumda, masamda, çantamda olur.
Bakın, Ataol Behramoğlu, ‘Bahar Şiiri’nde neler söylüyor:
“Şöyle yanıbaşıma çimenlere uzan/Kulak ver gümbürtüsüne dünyanın/ Baharın gençliğin ve aşkın/Türküsünü söyliyelim bir ağızdan” diye yol gösterir.
Yılmaz Erdoğan, “Bu bahar aşka hazır” şiirini şöyle noktalıyor:
“Hazır bu bahar/Akılsız! Bir yeşermenin şahane hasadına /Hazır nur topu bir yaşama sevincini kundaklamaya..../ Unutma baharda çiçek olan/Meyvedir yaza.... /Bu erik tanesi bu şakacı bahar çiçeği /Her dem taze kal..”
2014 baharını yerel seçimler vurdu.. Korku imparatorluğu; mavi kuşun uçuşunu bile yasakladı.. Kirlenmiş siyasi söylem, çürümüş yapılar, umudu gölgelemiş bir seçim atmosferi.. En acısı da yerel seçimin konuşulmadığı bir seçim yaşamak.. Meydanları fırtınalayan seçim iklimi umarız kirlenmişliği savurur, götürür. Ozanın dediği gibi bu kez şakadan değil çiçekler sahiden umuda açar. Çok şükür ilk ay heba olsa da iki ayı kurtarmanın coşkusu, sevinci yürekleri baharlar diye umut ettim...
KADIN YİNE YOK!
30 Mart 2014 yerel seçimleri yapıldı. Kesine yakın sonuçlar gösteriyor ki, 81 ilin 4'ünde kadın belediye başkanı seçildi. Aydın, Gaziantep, Diyarbakır ve Hakkari.
Diyarbakır zindanlarından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Gültan Kışanak, uçurum çiçeği Asmin diyarı Hakkari’den Dilek Hatipoğlu, Gaziantep’ten Fatma Şahin ve Aydın’ın ‘Topuklu Efesi’ Özlem Çerçioğlu’nu gönülden kutluyorum..
Bu kadınlar başarılı mücadeleleri ile seçildiler…
Aynı gün seçilen Paris’in ilk kadın belediye başkanı Anne Hidalgo’ya ve bizim kadınlarımıza selam olsun!