Size Birlemiş Milletler (BM)'den haberler getirdim. BM Komisyonu bu yıl "Kadına Karşı Şiddet" konusunda kararlar almak üzere 4 -16 Mart 2013 tarihlerinde toplandı. Toplantı, bazı ülkelerin saldırgan direncine
rağmen kadınlar açısından başarılıydı ve kadına karşı şiddet konusunda Türkiye'yi de yakından ilgilendiren çok iyi kararlar alındı. Bu geçen yıla göre çok iyi bir gelişme.
Kadının Statüsü Özellikle son on yıldır uluslararası alanda kadınların insan hakları konusunda gittikçe kızgınlaşan bir savaş var, ve bu savaşın en net gözlemlenebileceği yer tabii ki Birlemiş Milletler'de tüm hükümetlerin resmi delegasyonlarının katıldığı Kadının Statüsü Komisyonu (KSK) toplantıları. Kadın hakları konusundaki bu uluslararası savaş geçen yıl, 2012'de, öyle korkunç bir hale geldi ki, hiçbir anlaşmaya varılamadı. Bu BM tarihinde bir BM komisyonu için bir ilk ve bir skandal oldu.
Dolayısıyla bu yıl BM nezdinde KSK'dan sorumlu olan BM Kadın Teşkilatı (UN Women) böyle bir skandalın bir daha tekrarlanmaması için iyi çalışmış.
BM KSK toplantılarda üç yıldır ilginç bir uluslararası kutuplaşma söz konusu. 1995'teki Pekin Konferansından beri kadınların insan haklarına karşı olan ülkeler, başta Vatikan olmak üzere geleneksel olarak sağ dinci politika güden Katolik ve Müslüman ülkelerden oluşuyordu. Üç yıldır bu kadın hakları düşmanı koalisyonunun başını Vatikan ve aşırı sağ Müslüman ülkelerle birlikte Rusya çekmeye başladı ve dolayısıyla bu koalisyon çok daha tehlikeli bir hal aldı.
Bu seneki toplantida Rusya, İran, Suriye, Katar ve Vatikan'dan oluşan bir koalisyon kadın hakları konusunda alınabilecek tek bir ilerlemeye dahi karşı çıktılar. Aslında Mısır'ın da bu koalisyonda olması beklenirdi, zira geçmiş yıllarda
öyleydi, ama ne ilginçtir ki tam tersi oldu. Mısır toplantıya temsilci olarak, kadın hakları konusunda son derece ileri görüşler savunan Mısır Ulusal Kadın Konseyi başkanı Mervat el-Tallawy'yi gönderdi. Tallawy, geçmiş yıllarda Mısır'ın aldığı pozisyonun aksine bu yıl Mısır adına "sessiz" bir rol oynayarak bu koalisyona ona katılmadı ve bu şekilde kadın düşmanı ülkeler koalisyonun gücünü önemli ölçüde azalttı.
Buna karşılık, kadının insan haklarını savunan gurubun içinde AB ülkeleri, Türkiye, Norveç, Avustralya, Yeni Zelanda ve birçok Latin Amerika ülkesi vardı. Türkiye toplantıda birçok ülke tarafından oynadığı rol açısından "yıldız ülke" olarak tanımlandı. Bunda tabii ki 1997'den beri ısrarla talep ettiğimiz ve 1999'dan
beri her hükümetin kabul ettiği, artık bir gelenek halini almış olan, kadın örgütleri temsilcileri olarak hükümet delegasyonunda yer almamız ana rolü oynadı.
Umarız Türkiye'nin uluslararası alanda kadın hakları konusunda gösterdiği bu öncü profil ülkemiz kadınlarına da yansıyacaktır.
Toplantıda alınan kararlar için bkz: http://www.un.org/ womenwatch/daw/csw/csw57/ CSW57_agreed_conclusions_advance_unedited_version_18_March_2013.pdf
-
* Boğaziçi Üniversitesi, Kadının İnsan Hakları - Yeni Çözümler Derneği kurucu başkanı.