Madra Dağı eteklerinde binlerce kitap bin pınarlı Kazdağları’nı selamladı!
Kazdağları’nın binlerce yıl öncesinden adı İda’dır. Türklerin Anadolu'ya yerleşmesi ile zaman içinde İda adı Kazdağları’na dönüşür. İda sözcüğü üzerine tartışmalar öyle çoktur ki Anadolu mu, Yunan mı derken Kibele’nin adı olduğu fısıldanır.
Edremit Körfezi'nin bir adının da İdaion olması, bu son tezi destekler. Homeros'un “İlyada” adlı destanında İda adı çokça geçer ve daima "hayvanların anası" ya da "kaynağı bol İda" olarak tanımlanır.
Antik çağdan günümüze ulaşan eserlerde İda kutsal bir dağdır. Bu çağlardaki inanışa göre baş tanrı Zeus, Girit'te bulunan İda dağında ana tanrıça Kibele ile evrenin efendisi Kronos'un birleşmesinden doğar. Adı İda olan bir kral kızı Zeus'a sütannelik eder. Bundan sonra Zeus'u İda dağında görürüz. Söylencelere konu olan ünlü Troia Savaşı'nı İda'nın doruklarından yönlendirir.
Kazdağları efsaneleri öyle çoktur ki Sabahattin Ali’nin hazin bir aşkı anlatan Sarıkız ve Hasan Boğuldu öyküsünün çağrışımı ile Madra dağlarının eteğindeki Burhaniye’ye ‘1. Burhaniye Kitap Fuarı’ için gidiyoruz.
Kazdağları yaralı…
Bugünlerde Kazdağları siyanürlü maden arayan yabancı ellerin doğasına dokunması nedeniyle yaralı. Çanakkale ve bölge halkı Kazdağları için direniyor. Geldiğim andan itibaren nereye gitsem ne konuşsam nafile Kazdağları aklımdan çıkmıyor. Dağlara başımı çevirdikçe o dağlarda yatan Ali Ekber Çiçek ve Tuncel Kurtiz’i anımsıyorum. Ali Ekber Çiçek’in davudi sesiyle “Haydar Haydar” türküsü dağların doruklarına yükseliyor!
Beş yıl sonra yeniden Burhaniye’de seçim kazanan CHP’li Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, nerede kalmıştık dercesine sanat etkinlikleri başlatıyor. İlk etkinlik Ören’de kitap fuarı olarak düşünülüyor. İlk izlenimim, yazarlar beldesi Ören’e kitap fuarı çok yakışıyor.
Akşam serinliğinde gençlerin dans gösterileri sonrası kitap fuarı açış konuşmalarını Belediye başkanı Ali Kemal Deveciler, Fuar organizasyonu adına Sinan Karahan, yazar Yaşar Seyman, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel yapıyor.
Açılış sonrası söyleşiler, paneller, dinletiler ve yazarların kitap imzaları ile gün dönüyor. Ege kıyılarında yaz tatilini geçiren binlerce insan fuara koşuyor. İlk günün akşamı fuar için beş günlük kitap getiren bazı yayınevlerinin kitapları ilk akşamdan tükeniyor.
Sanatla soluklanmak isteyen Burhaniyeliler söyleşiye, dinletiye, kitaba doyuyor. Ne büyük bir özlem olduğu biz katılımcılara da yansıyor. Uzun imza kuyrukları sonrası sağ kolumuzda uyuşma olsa da bu mutluluk veren yorgunlukla imza masalarından kalkıyoruz.
Belediye başkanı Ali Kemal Deveciler ’in milletvekilliği yıllarını anımsamıyorum. Belediye başkanlığını fuarda kaldığımı süre boyunca izledim. İyi bir Burhaniyeli, inanılmaz çalışkan, her söyleşiyi, dinletiyi dinlemeye, imzalara katılmaya ve konuklarıyla ilgilenmeye büyük çaba harcıyor.
Ören Meydanı’nda beş yıl sonra beş gün boyunca halk sanat soludu, yazara ve kitaba dokundu, yılların özlemini tüketirken; Kazdağları’nı hiç unutmadı.
İlk kez bir kitap fuarında onur konuğu olan şair Ataol Behramoğlu’nun belgeseli sunuldu. Büyük ustanın şiiriyle yazımı noktalamak istiyorum:
“Bir Yolculuktu
Yürüdüm aşarak bütün engelleri
Gökyüzü çıldırtan maviliğini
Ve yaz hüzünler biriktirirken
Yürüdüm ölümsüz, büyük bir sabaha
O çocuk düşü bir kez daha
Başlasın diye yeniden”