İzmir Çeşme’de bazı arazilerin kamulaştırılarak RES şirketlerine tahsisine karşı bir grup yurttaş tarafından açılan davada İzmir 5. İdare Mahkemesi Çeşmelileri sevindiren bir karara imza attı. Çeşme’nin Ovacık Köyü yakınlarına kurulmak istenen RES’lerle ilgili yapılan koruma imar planları yargıya taşınmıştı.
Planın 1. derece doğal sit alanını değil, burada yapılmak istenen RES’leri, bağlantı yollarını ve tesisleri korumayı amaçladığı ileri sürülmüş ve bunun planlamacılık ilkelerine aykırılık taşıdığı dile getirilmişti. Tamamı 1. ve 2. derece doğal sit alanı içerisinde olan bölgede sakız ağaçlarının ve zeytin ağaçlarının yer aldığı ve kurulacak RES’lerin bu doğal alanı olumsuz yönde etkileyeceği açılan davada ileri sürülen gerekçelerden bazılarıydı. Dava dilekçesinde ayrıca RES’lerin bölgeye etkilerinin bütüncül olarak incelenmesi de talep edilmişti.
‘KAMU YARARI YOK’
Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu’nun 1. doğal sit alanlarında sadece enerji nakil hattı yapılmasının mümkün olduğu, 1. doğal sit alanlarında kesin yapı yasağı bulunduğu kararının esnetilerek bölgede türbinler arası bağlantı yolu, 8 adet türbin ve geri saha alanı gibi yapılaşmaların da planlandığı ortaya konmuştu. İzmir 5.İdare Mahkemesi RES için açılan davada kamulaştırma kararında kamu yararı bulunmadığı sonucuna varırken, planların da yürütmesini telafisi imkansız zararlara neden olabileceği gerekçesiyle durdurdu.
RES YOLUN SONUNA GELDİ
Dava sonucu ile ilgili Çeşme Sürdürülebilir Yaşam Platformu tarafından yapılan açıklamada ABK adlı şirketin, 2 yıl önce, açılmış davalara rağmen 1. derece doğal sit alanlarında çalışmasını sürdürürken, projeyi tesis kurma aşamasına kadar getirdiği dile getirildi. Şirketin bu mahkeme kararının ardından tribünlerini alıp bölgeyi derhal terketmesini isteyen Platform üyeleri, kararın bir an önce uygulanması Çeşme kaymakamlığına gittiler. Platform üyeleri mahkeme kararını “RES yolun sonuna geldi, Çeşme içinse kutlama vakti!” sözleriyle sevinçlerini ifade etti.
RES’MEN İTİRAF
RES kuracak olan ABK adlı şirketin Akdeniz Üniversitesi’ne hazırlattığı ekoloji raporunda “RES sahasına dikilecek tribünlerin çevrede bulunan canlı ve cansız varlıkları doğru ya da dolaylı olarak etkilemesi kaçınılmazdır” ifadesi yer alırken, bu yazılanlar 1. ve 2. derece doğal sit alanında yapılacak tahribatın itirafı olarak değerlendirildi.
(Egeninsesi)