Sivil Toplum

Cumhuriyet Kadınları'ndan 8 Mart mesajı: Kadın, ülkesi kadar özgürdür!

Cumhuriyet Kadınları'ndan 8 Mart mesajı: Kadın, ülkesi kadar özgürdür!

Abone Ol
Mesajında, toplumların

8 Mart’ları, Anneler Günü veya Sevgililer Günü havasında, kadınlara çiçekli

kalpli mesajlar göndererek kutlama eğilimlerinin  azaldığını ve bu dudumdan memnun olduklarını dile getiren CKD Genel başkanı Tüliin Oygür  "Çünkü 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” bundan 110 yıl önce, “Ey

kadınlar, iyi ki varsınız, sizi ne kadar çok seviyoruz,” seslenişiyle değil,

emekçi kadının ağır çalışma şartlarına ve kadının toplumsal yaşamda birçok

haktan mahrum tutulmasına karşı 1911 yılında Avrupa’da düzenlenen büyük

mitinglerle ortaya çıkmıştır" dedi.


Aradan geçen bir asrı aşkın süre içinde

kadınların hukuki hakları ve toplumdaki yerleri bakımından önemli kazanımlar

elde ettiğini  hatırlatan Prof.Dr. Oygür'ün açıklaması şöyle:
"Hele Atatürk’ün Türkiye’sinde birbiri ardından çıkarılan devrim

kanunlarıyla ve 1934 yılında çıkarılan kanunla Fransa’dan,Belçika’dan,

İsviçre’den çok önce milletvekili seçme ve seçilme hakkını kazanmasıyla Türk

kadınının elde ettiği ilerleme dünyaya örnek olmuştur.


Ne var ki ülkemizde de dünyada da 8 Mart’lar

bitmemiştir ve her gün 8 Mart’tır. Bütün hukuksal düzenlemelere rağmen kadının “sadece kadın olduğu için” toplumda

ayrımcılığa uğraması, şiddet görmesi ve cinayetlere kurban gitmesi koca bir

gerçek olarak insanlığın önünde durmaktadır.


Kadın lehine olan düzenlemeler, dünyada toplam

maddi varlıkların ezici çoğunlukla erkeklerin elinde toplandığı gerçeğini

değiştirmemiştir. Hiçbir hukuki engel olmamasına rağmen, kadınların karar

verici makamlarda görev alması erkeklerden çok daha az görülmektedir.

Sendikasız veya kayıt dışı çalışan kadın, aynı işte çalışan erkeğe göre daha az

ücret almaktadır. İşte gördük; salgın sürecinde işsizlik artmıştır ama

kadınlar, en önce ve daha yüksek oranda işlerinden olmuşlardır. Dünya çapında

kadınların üçte ikisinin maddi ve manevi şiddet gördüğü bilinmektedir. Yasalar

çıkarılmakta, cezalar artırılmakta fakat kadına tecavüz ve kadın cinayetlerine

son verilememektedir.


Kuşkusuz, kadın hakları ve kadına yönelik şiddet

alanında yapılan yasal düzenlemeler kadınların büyük güvencesidir. Üzerinde

çalışılan İnsan Hakları Eylem Planında kadına yönelik şiddete karşı mücadeleye

güç katacak önemli düzenlemeler yer almaktadır; bunu destekliyoruz. Ancak,

kadın erkek eşitsizliğinin temelindeki sömürülen, ezilen insan gerçekliğinin

üzerine yürünmeden, toplumun refah ve kalkınmışlık düzeyi topyekûn

yükseltilmeden, yalnız yasalarla kadın sorununun çözülemeyeceğini de ısrarla

ifade ediyoruz. Kadın sorununu, toplumun sorunlarından soyutlayarak çözebilme

ihtimali yoktur. Türkiye ne ölçüde bağımsız, özgür ve aydınlanmış bir ülke

olursa kadınlarımız o ölçüde haklarını kullanabilen özgür yurttaşlarımız haline

gelebilir. Kadın, ülkesi kadar özgürdür!


Çağımızda kadın mücadelesini, mazlum milletlerin

emperyalizme karşı verdikleri mücadeleden ayrı görme imkânı yoktur. Bu

toprakların kadınları nasıl dün, emperyalist Batıyı dize getirdiğimiz Kurtuluş

Savaşımızla ayağa kalkmışsa, bugün de emperyalizmin maşası olan gerici ve

bölücü terör örgütlerine karşı verdiğimiz savaşı kazanmamızla aydınlık

geleceklerine kavuşacaklardır.


Bu nedenle, silahlı güçlerimiz bölücü terör

örgütü PKK’ya karşı kahramanca savaşırken, “Ülkemizi böldürmeyeceğiz” diyerek

terörün partisi HDP’nin maskesini indiren Diyarbakır Annelerini kadın

mücadelesinin ön saflarında görmekteyiz. Onlar, kadın emeğinin en yücesi olan

evlat yetiştirmekten doğan haklarını, ülkemizi savunma mertebesine taşımış

kahraman kadınlarımızdır.


Cumhuriyet Kadınları Derneği 8 Mart Dünya Emekçi

Kadınlar Günü’nde,Genel Merkez yöneticileri ve çeşitli şubelerinden

temsilcilerle birlikte kahraman Diyarbakır Annelerinin yanında olacaktır. Bu

mutluluğumuzu kamuoyuyla paylaşır, bütün kadınlarımızın Emekçi Kadınlar Günü’nü

yürekten kutlarız." (KAZETE)