10 Ekim Katliamı’ndan sonra, yaşamını yitiren Başak Sidar Çevik’in ailesinin açtığı davada, idare mahkemesi, emniyetin hizmet kusuru nedeniyle anne Hatice Çevik için 381 bin, baba İzzettin Çevik için 264 bin olmak üzere toplam 645 bin TL tazminat ödenmesine karar vermiş, bu karar bozulmuştu. İtiraz ve idare mahkemesinin ilk kararında direnmesi üzerine dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na getirilmişti. Kurul, yerel mahkemenin direnme kararını bozdu.
Konuyla ilgili dava dosyalarına giren belgeleri değerlendiren Danıştay İdari Dava Kurulu, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı'nın, 14 Eylül 2015’te Ankara Emniyet Müdürlüğü ve 47 kentin müdürlüklerine "IŞİD'in uluslararası ses getirecek çapta eylem yapma kararı aldığı, seçtiği bir grubu Suriye Deyr-ez Zor’da bulunan bir kampta özel eğitime tabi tutmaya başladığı, planlanan eylemin uçak/gemi kaçırma ya da miting/kalabalık yerde aynı anda çok sayıda canlı bomba patlatma şeklinde kompleks bir eylem olabileceği" içerikli yazı gönderdiğini vurguladı.
Kurul, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden gönderilen "Canlı bomba saldırısı olabilir" yazısının ilgili birimlere aktarılmamasının hizmet kusuru anlamına gelmediğine karar verdi. Bu kararın alınmasında, sözkonusu uyarı yazısında herhangi bir yer, kişi, saat gibi somut bilgilerin olmaması gerekçe gösterildi. (KAZETE)