7 yaşındaki oğlunu boğazını keserek öldürdü 7 yaşındaki oğlunu boğazını keserek öldürdü
Şırnak'taki helikopter kazasında şehit olan ilk kadın ilçe jandarma komutanı Yarbay Songül Yakut'la ilgili Ekşi Sözlük yazarlarından birinin yazdığı yazı ve iddiaları büyük ilgi gördü. 






Cumhuriyet'in haberine göre, Ekşi Sözlük yazarı punkroyal'in yazısı şöyle:


"Asker alım dönemi acemi birliğinin kapısında beklerdi Songül komutan, askerlerini... Öyle bir komutandı ki alayın en sevilen komutanı diye tüm erkek rütbeliler kıskanırdı. Acemi birliğinde yakınlık kurduğum birkaç komutanımdan biriydi..


İlk tanışmam böyle bir gece yarısı olmuştu. Gece 2-4 garaj nöbetinde Nazım Hikmet'in "Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim" kitabını okuyordum, Öyle dalmıştım ki kitaba, geldiğini fark etmedim bile. Yaklaştı ve sadece güldü, başımı okşadı, çevirdi kitaba baktı güzel kitap dedi. 






Sonra sol görüşlü müsün diye devam etti... Sabah nöbetim bitene kadar yanımdan ayrılmadı konuştuk. Malatya'nın sağlam solcularındandı ailesi..Deniz Gezmiş Gemerek'te yakalanmasa gittiği adres dedesinin Malatya'daki orman evi olacağına kadar her şeyi öğrendim o gece. Artık daha farklıydı Songül Komutan benim için...


Ertesi gün bana "Gülünün Solduğu Akşam" romanını getirdi, okuduğumu söyledim. Askerliğim süresince bikaç kitap daha getirdi... O kadar iyi bir komutandı ki parası çalınıp ailesinin de tekrar gönderme gücü olmayan askere kendi cebinden parayı verip " korkup bana getirdi çalan kişi, ismini vermeyeceğim " dediği gün gözümde daha da başkalaştı... Askerliğim biterken sırf o komutandan ayrıldığım için o gece sabaha kadar ağladım. Bitti askerlik geldim ama muhabbetim hiç bitmedi. Açığa alındığını öğrendiğimde onla ilgili yaşayacağım en büyük şokun bu olduğunu zannetmiştim; bilemezdim, konduramazdım bir gün şehit olacağını...


Aradık, tüm askerleri de aramış yanındayız mesajı vermişler.. Balyoz Davasında da görevden uzaklaştırılan böylesine solcu, Atatürkçü bir komutanı nasıl fetöyle suçlarlar diye aklımızı yerken göreve iadesiyle sevindik, ta ki bu geceye kadar sürdü bu sevinç.. Şimdi, keşke iade edilmeseydi sözleri tüm sevenlerinin dudaklarından döküldü...






SONGUL KOMUTAN'IN SON İSTEĞİ


Öteyandan Milliyet'in haberine göre; Şırnak'ta düşen helikopterde şehit olan 13 askerden biri olan Yarbay Songül Yakut, Jandarma Genel Komutanlığı'na Ankara Yenişehir Postanesi'nden gönderilen ihbar mektubuyla 3 Şubat 2014'te TSK'dan ihraç edildi. 6 Ekim 2015'deki duruşmada 5 mahkeme üyesinden 3'ü göreve iadesi için oy kullanırken, FETÖ'den yargılandığı belitilen 2 kişi ise ret oyu kullandı. Bu kararla görevine iade edilen Yarbay Songül Yakut, Haziran 2016 'da Şırnak'a tayin edildi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nden Balyoz Davası sürecinde FETÖ kumpası ile TSK'dan ihraç edilen Yarbay Songül Yakut'un görevine geri dönmek için verdiği hukuk mücadelesinin avukatları anlattı.


Şehit Songül Yakut'un uzaklaştırıldığı dönem avukatlığını yapan Şule Nazlıoğlu Erol, o dönem yaşananları anlattı. Şehit Songül Yakut için 'Aslan gibi bir subayımızı kaybettik' diyen avukat Erol, "2 gün önce avukat Mustafa Yuvanç'ı aradı. 'Dava açalım, bunların üstüne gidelim, yanlarına bırakmayalım' diye. Bunlar FETÖ çetesi. Yani onun ihraçtan kurtulup mesleğe dönmesindeki en büyük sebepte İçişleri Bakanlığı başmüfettişleridir. Ben onlara teşekkür ediyorum. Sapa sağlam düzgün, iyi araştırma yapıp sonuçta düzgün bir rapor çıkardılar. Jandarmaya göreve iadesi yolunda bir yazıyla birlikte o raporu gönderdiler ne yazık ki jandarma o raporun üstüne yattı, altı ay. O raporu ele geçirebilmek için Mustafa'nın başvurmadığı yer kalmadı. En sonunda bilgi edinme yasası çerçevesinde Başbakanlığa başvurunca o raporu mahkemeye sunduk. Duruşmaya çıktık, beş kişiydi heyet. Beş kişilik heyetten üç kişi ve savcı ihracın kaldırılması ve mesleğe dönmesi yönünde oy kullandı, iki kişi kullanmadı. Onların FETÖ'cü olduğunu bize söylemişlerdi zaten. Şimdi içerideler, karşı oy kullandılar. Allah onları bin beter etsin, vicdansızlar" dedi.


"15 TEMMUZ'DAN ÖNCE ŞIRNAK'A SÜRDÜLER"


Şehit Songül Yakut'un daha sonra mesleğe yeniden döndüğünü belirten avukat Şule Nazlıoğlu Erol, "Yarbay rütbesini taktı. Ama hem Mustafa hem ben dedik ki, 'istifa et, ayrıl. Bunlar seninle uğraşırlar, daha bunların dibine kadar inilmedi, gitme' dedik. 15 Temmuz darbe girişiminden önce Şırnak'a tayin ettiler, sürdüler. Yani siz aile içi şiddet konusunda bir bayan subay yetiştiriyorsunuz onu görmezden gelip sınır tümenine gönderiyorsunuz. Bunun adı ney. Ben bir hukukçu olarak bunu sürgün olarak kabul ediyorum. Evet şark görevi var. Ama şark görevi sınır tümeni değildir, bir bayan subay için. Yani başka yerlere verebilirlerdi. 'Gitme kızım' dedim. Mutlaka annesi de söylemişdir. Ama, 'Gideceğim ablacım. Sen korkma bir şey olmaz bana. Bunlar ne görev veriyorsa, ben yapacağım inatla' dedi. Gitti ve dün akşam şehit oldu" diye konuştu.


"MESLEĞİNİ ÇOK SEVİYORDU"


Şehit Yarbay Songül Yakut'un diğer avukatı Mustafa Yuvanç ise, göreve geri iade edilmesi konusunda yoğun bir mücadele verdiklerini söyleyerek, "Songül çok mücadeleci bir kızdı. Bir Türk subayına yapılabilecek en kötü şeyi yapmışlardı, o dönemde. Ama inanılmaz bir mücadele ruh. Subay kelimesini taşımak çok zordur. O subaydı yani. Mesleğini çok seviyordu. Buradan yolcu ettik kendisini. Buradan Malatya'ya annesinin elini öpmeye gitti, daha sonra Şırnak'a gitti. Giderken de, 'Onların verdiği (FETÖ) en zor görevi yapacağım, onları utandıracağım' diye gitti." şeklinde konuştu. Ayrıca şehit Songül Yakut'un ihraç edildiğini ve verdiği hukuk mücadelesini üzülmemesi için annesine söylemediği öğrenildi.