Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mardin'de toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis cezası tartışmasıyla ilgili, "Bu tartışmanın ne bizimle, ne şahsımla, ne milletimizle bir ilgisi yok. Çünkü konu bir şahsın hakimlere hakaret ettiği iddiası ile aldığı mahkumiyet kararından ibarettir. Ortada ne bir siyasi tartışma, ne bir fikir kavgası, ne bir hizmet mücadelesi mevcuttur" dedi.
Erdoğan, "Birilerinin kendi iç kavgalarını, Bizansvari taht oyunlarını bizim üzerimizden yürütmenin peşinde koştuğunu gördükçe de üzülüyoruz." dedi.
Öte yandan Erdoğan, Mardin Havalimanı'nın adının Mardin Prof. Dr. Aziz Sancar Havalimanı olarak değiştirileceğini açıkladı.
Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'na verilen hapis ezasıyla ilgili sözleri şöyle:
MAHKEMENİN İMAMOĞLU KARARI
Şimdi son günlerde bir mahkeme kararı üzerinden kopartılan fırtınanın gerisinde aynı faşist zihniyet var. Aslında bu tartışmanın ne bizimle, ne şahsımla, ne milletimizle bir ilgisi yok. Çünkü konu bir şahsın hakimlere hakaret ettiği iddiası ile aldığı mahkumiyet kararından ibarettir. Ortada ne bir siyasi tartışma, ne bir fikir kavgası, ne bir hizmet mücadelesi mevcuttur. Mahkeme kararının açıklanmasının ardından söylenenlere, yazılıp çizilenlere baktığımızda bir taraftan gülüyor, bir taraftan üzülüyoruz. Yalan yanlış bir sürü lafın nasıl iddialı ve emin bir şekilde ifade edildiğini gördükçe gülüyoruz. Birilerinin kendi iç kavgalarını, Bizansvari taht oyunlarını bizim üzerimizden yürütmenin peşinde koştuğunu gördükçe de üzülüyoruz. Halbuki karşımızdaki tablo gayet nettir. Anayasanın 138. maddesine göre hakimler görevlerini bağımsız olarak kanuna ve hukuka uygun şekilde yaparlar. Ben söylemiyorum, anayasanın 138. maddesi söylüyor. Her zaman söylediğimiz gibi, mahkemelerin verdiği her kararı beğenmek mecburiyetinde değiliz.
Bizim de eleştirdiğimiz hem de en sert şekilde eleştirdiğimiz pek çok mahkeme kararı da olmuştur. Ama bu kimseye hakimlere hakaret etme, mahkeme kararlarını tanımama hakkı vermez. Bizim demokrasiye ve siyasetin meşru yöntemlerle yapılmasına olan bağlılığımızı kimse sorgulayamaz. Hayatımız yasaklarla mücadele ile geçti. Çözümü daima millette bulduk. Milli iradede bulduk. Milli iradenin gücünün dışında hiç bir yerde çözüm aramadık.
Bugün de yaklaşan seçimler için kendimize milletin önünde vizyonlarımızı, programlarımızı, projelerimizi yarıştırabileceğimiz bir rakip arıyoruz. Cumhur İttifakı olarak aylardır bunun çağrısını yapıyoruz. Buna karşılık kendilerine 6'lı masa diyen ama yanındaki yöresindekilerle kaç tane oldukları belirsiz olan muhalefet cenahı karşımıza bir isim çıkartamadı.
"BUNUN ADI TEK PARTİ FAŞİZMİ AMA BİZ BUNU YUTMAYIZ"
Masadaki herkesin kafasında bir başka hesabın, bir başka niyetin olduğu cümle alemin malumudur. Şimdi birileri bir mahkeme kararını bahane ederek masanın içindeki hesaplaşmayı bizim üzerimizden kendi lehine çevirmeye çalışıyor. Bunun adı tek parti faşizmi ama biz bunu yutmayız. Bu tek parti faşizmi artığı zihniyetin milletimizi kendinden tiksindiren riyakarlığı tam olarak işte budur. Mertçe ortaya çıkıp mücadele etmek yerine hep başkalarının sırtından iktidar rüyası görme hastalığından bir türlü kurtulamadılar. Dün darbeciler, vesayetçiler üzerinden milli iradenin arkasından dolanıyorlardı. Bugün suni gündemler üzerinden aynı hesabı yapıyorlar. Halbuki ortada henüz biten bir yargı süreci de, gelen bir yasak da yok. Daha bu karar önce istinafa ardından da Yargıtay'a gidecek. Eğer mahkemenin verdiği kararın eksiği, hatası varsa zaten oralarda gerekli düzenlemeler yapılabilir. Buradaki asıl çarpıklık yargı ile ilgili bir sürecin 6'lı masanın kendi içindeki siyasi çekişmelerinin mezesi haline getirilmeye çalışılmasıdır. Bizi de aynı oyuna alet etmeye kalkıyorlar. Kusura bakmasınlar biz bu oyunun içerisinde yer almadık, yer almayacağız.
"ÇIKIP ADAYLARINI AÇIKLASINLAR"
Şimdi ben Mardin'den bir kez daha tekrarlıyorum, bizim için Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı önemli değil. Cumhur İttifakı adayını açıklamış, meydanlarda işte ortada gümbür gümbür sözünü söylüyor. Avara kasnak gibi toplanıp dağılmaktan başka iş yapmayan 6'lı masa ve ortakları birbirine çalım atmakla uğraşacaklarına yürekleri yetiyorsa çıkıp adaylarını ilan etsinler. Ahmet, Mehmet, Ali, Veli, Ayşe, Fatma fark etmez yeter ki çıksınlar çamura yatmadan bizim adayımız şudur deme cesaretini göstersinler. Biz de meydanda kiminle kapışacağımızı, kiminle vizyon yarıştıracağımızı, kiminle program proje rekabetine gireceğimizi bilelim."
(Hürriyet/DHA)