AKP ve MHP’nin birlikte Meclis’e sunduğu "başörtüsüne anayasal güvence" öngören anayasa değişikliği teklifinin görüşmelerine dün TBMM Anayasa Komisyonu’nda başlandı. Kapatma davasına tepki olarak HDP görüşmelere katılmadı. CHP ve İYİ Parti, teklif üzerinde ortak önerge vermek ve oylamalarda ortak tutum alma konusunda uzlaştı. CHP ve İYİ Parti, “evlilik birliğinin ancak kadın ve erkeğin evlenmesiyle” kurulacağını” öngören 41. Madde'deki değişikliğe ise destek vermeyecek.
TBMM Anayasa Komisyonu’nda, AKP ve MHP’nin anayasanın 24 ve 41. Maddelerinde değişiklik içeren anayasa değişikliği teklifinin geneli üzerindeki görüşmeler sona erdi.
Teklifin maddeleri ve değişiklik önergeleri de Salı günü görüşülecek.
KADER'DEN TEPKİ MESAJI
Ka.Der Genel Merkezi, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü önerisini AKP ve MHP'nin Anayasa değişikliği tasarısıyla Meclis gündemine taşıması üzerine yazılı bir açıklama yaptı.
Kadın Adayları Destekleme Derneği'nin açıklaması şöyle:
Kaldı ki, evlilikle ilgili zaten Medeni Kanun’da yeterli düzenleme varken, LGBTİ+ları hedef gösterme için araçsallaştırılan bir değişiklik ne gereklidir ne de böyle bir değişikliğin Anayasal düzeyde yapılması hukuk tekniği açısından uygundur. Dünyada örneği yoktur.
Anayasa değişikliğine ilişkin itirazlarımızı bize göre hukuki ve toplumsal meşruiyet zemini olmayan, halkın talep ve iradesiyle oluşmayan Anayasa Komisyonu ile kamuoyunun dikkatine sunuyoruz;
1. Anayasa’nın 24. ve 41. maddelerinde gerçekleştirilmesi önerilen değişiklik, Anayasa’nın ruhuna, devletin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere, temel insan haklarına aykırı olduğu gibi; laiklik, eşitlik ve ifade özgürlüğü ilkelerine zarar verici tehdit içermektedir.
2. Yalnızca İslam dinine inanan kadınlar için getirilen bu düzenleme, bu yönüyle gayrimüslim kadınlar için başlı başına ayrımcı olduğu gibi, Türkiye’de yaşayan bütün kadınların giyeceği kıyafetlerin Anayasal düzeyde tarif edilmesi hem temel insan haklarının hem de uluslararası sözleşmelerin ihlalini teşkil eder. Kadınlar olarak kıyafetimize anayasal müdahale hakkını sınırsız bir şekilde veren böyle bir değişiklik önerisini kabul etmiyoruz.
3. Değişiklik önerisinin sonuç olarak pratik yaşama getireceği; Anayasa ile koruma altında olan kişisel yaşama müdahale olacaktır ve bu nedenle de tartışılması dahi başlı başına ihlal teşkil ederken, Anayasa Komisyonunun toplanıp gündeme almasının meşruiyeti yoktur.
4. Türkiye’de yaşayan LGBTİ+ vatandaşların yok sayıldığı ve hedef gösterildiği bir değişiklik önerisi açıkça ayrımcılık yasağının ihlalidir, uluslararası sözleşmelere ve Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırıdır.
5. Seçim tarihinin yaklaşması öncesi gündeme gelen bu değişiklik tamamen seçmen oylarının manipülasyonuna yönelik anti-demokratik bir yaklaşım ortaya koymaktadır.
6. Siyasi hayatları boyunca büyük engellerle karşılaşmış ve hala karşılaşmakta olan, karar alma mekanizmalarında eşit temsil edilmeyen kadınlar ve LGBTİ+lar hakkında; öznelere sorulmadan ve özneler dahil edilmeden gerçekleştirilmek istenen bu müdahalenin dışlayıcı yaklaşımı ortadadır.
7. Beklentimiz ve talebimiz; böyle hukuka aykırı ve topluma ağır zarar verecek bir değişiklik önerisinin TBMM’den geçmemesidir. Bu konuda TBMM’de temsil edilen, başta öneriyi sunan iktidar partileri olmak üzere, tüm siyasi partilere sesleniyoruz.
8. Demokratik hukuk devleti olmanın gereği olarak; bundan böyle her türlü Anayasa ve yasa yapım süreçlerinin; toplumun tüm ilgili kesimlerinin aktif katılımları ile ve özenle yürütülmesini talep ediyoruz. Referandumlarla dahi demokratik hukuk devletin gerekleri olan temel hak ve özgürlükler tartışma konusu yapılmamalıdır.
Tüm bu nedenlerle yapılması düşünülen Anayasa değişikliğine ve bu nedenle toplanan Komisyonun değişikliğin geçmesi yönünde oluşabilecek her türlü kararına net bir şekilde HAYIR diyoruz.
(KAZETE)