Bu yazıyı yazdığım 7 Kasım Pazartesi günü Fransa'da kadınlar
işten saat 16.34'de çıktı. Nedeni, erkeklerden yüzde 9 daha az aldıkları
ücretin mücadelesini vermek..
Polonya, Arjantin ve İzlanda'nın ardından kadınların eşit
işe eşit ücret mücadelesi verdiği dördüncü ülke Fransa oldu. Binlerce kadın, iş
yerlerinden çıkarak kent meydanında toplandı ve düşük ücreti protesto etti..
İşin güzel yanı, bizim pek de alışık olmadığımız bir durum
olan, bakanların da eyleme verdiği destekti. Aile, Çocuk ve Kadın Hakları
Bakanı Laurence Rossignol, “Bakanlığımda kadınlar katılmak isterse karşı
çıkmam. Kadınların protestosu, görünmeyeni görünür yapar” sözleriyle desteğini
açıklarken Fransa Milli Eğitim Bakanı Najat Belkacem ise ücret eşitliği
mücadelesinin tüm toplumu kapsadığını kaydederek "2186'ya kadar
bekleyemeyiz" diye konuştu. Osez le
Féminisme isimli feminist örgüt ise, eşit ücret yasasına uymayan şirketlere
ceza verilmesini talep etti.
AVRUPA'DA YAYILIYOR
Eşit ise eşit ücret talebi Avrupa'da dalga dalga yayılıyor.
3 Ekim’de Polonya’da kadınların kürtaj yasasına karşı greve
gitmesinin ardından yasa tasarısı geri çekildi. Kadınların ekonomik olarak
güçlendirilmeleri gerektiğine odaklanan grev talepleri; işsizlik, doğum izni,
gelir eşitsizliği gibi konuları da kapsıyordu.
Diğer bir durak olan Arjantin'deki protesto, 22 Ekim'de
kadınların tüm işleri bir saatliğine durdurup ses çıkarma eylemi yapması ile
başladı. Kadına yönelik şiddetle
mücadelede yeni düzenlemelere gidilmesine dair önceki taleplerin yanı sıra,
çoğu şiddet mağduru kadının ekonomik bağımsızlığının yetersizliği sebebiyle
şiddet içeren ilişkilere sıkışıp kaldığı göz önünde bulundurularak, grev
"kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesine" odaklandı.
İzlanda’da on binlerce kadın 24 Ekim'de ülkenin değişik
kentlerinde saat 14.38’de bir araya gelip ücret eşitsizliğini protesto etti.
Kadınların erkeklerden yüzde 18 daha az kazandığı İzlanda'da 8 saatlik bir iş
gününde kadınlar, 14.38’den sonra ücret almaksızın çalışmış oluyor.
İzlanda'da ilk eşit işe eşit ücret eylemi 1975 yılında
gerçekleşmişti. 24 Ocak 1975'te İzlandalı kadınların yüzde 90'ı çalışmayı,
yemek yapmayı ve çocuklarına bakmayı reddederek meydanlara akın etti. Ve o gün
tarihe İzlandalı kadınlar, eşitlik mücadelesinin öncü birlikleri olarak geçti.
Bugünkü dalga 1975 etkisi yaratır mı bilemem ama kadınların
uzun bir aradan sonra örgütlenmesi umut verici.
Ya 170 yıl bekleyeceğiz ya da kurulu düzeni değiştireceğiz.