ODTÜ'nde baskıları, saldırıları aşan mezuniyet töreni ODTÜ'nde baskıları, saldırıları aşan mezuniyet töreni
* Prof.Dr. Aydın Yücesan Durgunoğlu'na göre: Ülkemiz çok büyük bir genç nüfusa sahip ama artık gençler önünü göremiyor, hayal bile kuramıyor. Eğitime devam veya iş bulma konusunda alt yapıları eksik, yol gösterenleri de yok.  Genç kadınlarda aile baskısı yüksek. 




Berrin Gürçay DİLEKÇİ


1995 yılından beri Türkiye'de 200 bine yakın kadına okuryazarlık eğitimi veren, son yıllarda ise okuryazarlık çalışmalarını kadının güçlenmesine yönelik programlarla daha geniş bir alana yayan Anne Çocuk Eğitim Vakfı AÇEV'in kuruluşundan beri akademik danışmanlığını yapan Minnesota Duluth Üniversitesi  öğretim üyesi  Prof. Dr. Aydın Yücesan Durgunoğlu ile AÇEV'in çalışmalarını ve Türkiye'de gençlerin durumunu irdeledik.


38 yıldır Amerika’da bulunan ve uzun süredir Minnesota Duluth Üniversite'nin Psikoloji Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. Durgunoğlu Çocuk ve Yetişkinlerde Dil ve Okuryazarlık Gelişimi - İki Dillilik - Çok Dillilik - Sağlık Okuryazarlığı -İleri Düzey Malzemelerin Kavranması ve Bilgi Edinimi - Biliş ve Duygu - Kadınların Yetkilendirilmesi konularında çalışmalarıyla uzman bir akademisyen.


Durgunoğlu, ACEV'in 2017'de başlattığı "Hayat Dolu Buluşmalar" temalı eğitim çalışmalarının da mimarlarından biri.  15-35 yaş arası  kadınlara yönelik, 10-15 kişilik gruplarda İstanbul, İzmir  ve Bursa'da sürdürülen bu eğitim  programında kadınların okuryazarlık, matematik ve toplumsal katılım gibi konularda gelişmesi ve güçlenmesi amaçlanıyor. Grup eğitimleri 2,5 ay sürüyor. Eğitim sürecinde ve sonrasında kadınlar oluşturdukları WhatsApp gruplarında haberleşip birbirlerine destek oluyorlar.  


“OKURYAZARLIK SORUNUNUN ÇÖZÜLDÜĞÜ VARSAYILIYOR”


AÇEV'in 1995 yılından beri sürdürdüğü Okuryazarlık Prgramı'nın akademik danışmanlığını yürüten  Durgunoğlu; “okuryazarlık” sadece heceleme, kelime çözme olarak tanımlanınca, ülkemizde okuryazarlık sorununun çözüldüğu ve bu konuda daha fazla gayrete ihtiyaç duyulmadığı savunuluyor. Oysa ki bu görüşün Türkiye'de eğitim sisteminin geldiği noktanın sorgulanması açısından büyük önem taşıdığına işaret eden Durgunoğlu "Bu programın amacı okuma yazma öğretmek değil, okuduğunu yazdığını anlayacak, aklında tutabilecek, uygulayabilecek, eleştirecek bireyler yetiştirmek" dedi.


"TEPKİSİZ, DUYARSIZ BİR TOPLUM OLUŞUYOR"


Eleştirmeyen, sorgulamayan, giderek içine kapalı bir yapıya dönüşen toplumda en acı faturanın ise gençlere çıkarıldığın kaydeden Prof.Dr. Aydın Yücesan Durgunoğlu şunları söyledi:


"Toplumda maalesef en çok kaygı veren kesim; ne işte, ne de eğitimde olan gençler.  Yani ne çalışıyorlar, ne okuyorlar... OECD rakamlarına göre bu oran ülkemizde yüzde 30.  Gençlere ulaşmak çok zor.  Her yerdeler ama yoklar.  Okulda ya da bir işte olmadıkları için gidip bulamıyorsunuz.  Bu gençlere ulaşmak için AÇEV’in ikinci düzey okur yazarlık kurslarını başarıyla bitiren kadınlardan bir grubu aldım, araştırmacı olarak eğittim.  Bu araştırmacı kadınlar, kendi aile bireyleri dışında olmak üzere, çevrelerindeki yakınları, tanıdıkları, 15-25 yaş arası, hem kadın hem erkek gençlerle konuştular.  Onlarla bilgi, beceri ve beklentileriyle ilgili görüştüler.  Çoğu ilköğretimi bitirmiş 120 kadar kişiyle görüşme yapıldı. 


Görüşülenlerin çoğu temel okuma yazmayı, toplama çıkarmayı biliyor ama çarpma bölme, bayağı kesir konusunda çok zayıflar.  İlerisi için beklenti ve amaçlarını incelediğim zaman ise çok ümitsiz bir sonuca vardım.  En acısı gençler bundan sonra ne yapmak istedikleri konusunda hiçbirşey bilmiyorlar.  Önlerini göremiyor, hayal bile kuramıyorlar.  Bu gençler her türlü yönlendirmeye açık.  İş istiyorlar ama iş için alt yapıları yok.  Nereye, nasıl başvuracaklarını bilmiyorlar, geçici işlerde çalışıyorlar.  Sadece genç kadınlara baktığımızda çoğu evde oturuyor.  Evlenmeyi, evlendikten sonra çocuğunu büyütmeyi bekliyor.  Çocuğu olanların ise kendine yönelik amacı ve beklentisi yok, kendini geliştirme yöntemi sadece çocuğu. Onun için bu kadınlara, Kur'an kurslarına bile gitmek evden dışarı çıkmak ve sosyalleşmeleri için bir araç oluyor." (Kazete Eğitim)