Şirketlerin üst yönetimleri erkekler kulübünü andıran ve kadın girişimciler açısından fakir olan tek ülke Türkiye değil..
Dünyanın tüm ülkelerinde ekonomiler erkeklerin hakimiyeti altında. Şu ülkeler hariç: Singapur, Tayland, İsviçre, Guatemala ve Brezilya..Singapur ve Tayland'da kadın girişimci sayısı erkek girişimci sayısından fazla olurken, İsviçre, Guatemala ve Brezilya ise kadın ve erkek girişimci oranlarının neredeyse eşit olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
Türkiye'nin ise kadın girişimci oranında diğer ülkelere kıyasla çok gerilerde olduğumuz aşikar.. Yüzde 6 olan kadın girişimci oranımız ile utanç tablosu çiziyoruz. Peki aradaki uçurum neden bu kadar derin?
Neden hala açığın bu kadar büyük olduğu konusunda yapılan bir dizi araştırma mevcut.
Yapılan araştırmalar, 18-24 yaş aralığındaki grubun fırsatları yakalamaya en yatkın yaş aralığı olduğunu fakat 35 yaşından sonra kişilerin fırsatları yakalama oranlarının giderek azaldığını ortaya koyuyor. İlginç olan durum ise, 18-24 yaş aralığındaki kadınların aynı aralıktaki erkeklere göre fırsat yaratmakta daha az hevesli olurken, 45 yaş ve sonrası;her iki cins için eşit kalması. Yani genç kadınlar başarısızlık korkusuna genç yaşta daha sık kapılırken, erkeklerde korku hissi yaşlarıyla doğru orantılı olarak artıyor.
Bu nedenle fırsatları yakalama konusunda daha çekimser davranan genç kadınlar, girişimciliğe soyunacak cesareti kendilerinde bulamayarak erkeklerin gerisinde kalıyorlar.
Bu durum, kadınların ekonomik özgürlüklerine geç kavuşarak daha geç sosyalleşmelerine bağlanıyor. Aynı zamanda araştırmalar, eğitimin de girişimcilikle doğru orantılı olduğunu ortaya koyuyor. Daha fazla eğitim ve deneyim sahibi kadınlar daha az korku hissine kapılıyorlar ve başarılı olacaklarına olan inançları da artıyor.
Aslında her iki durumun da kendine güvenle ilişkili olduğu göze çarpıyor. Özgüvenleri yerinde olmayan kadınların korkuları daha büyük oluyor ve bu durum onları hayatın gerisinde kalmaya itiyor.
Örneğin, bir erkeğin iş hayatı okuldan mezun olduktan sonra başlarken, kadının iş hayatı doğumdan sonra başlıyor.
Türkiye gibi kadınların erken doğum yaptığı ülkelerde kadınlar doğuma kadarki süreçte işlerini geçici olarak görüyorlar ya da doğum nedeniyle iş hayatına ara vermelerinin ardından yeniden işe başladıklarında çoğu için hayat kaldığı yerden devam etmiyor. Erkek iş hayatına 22 yaşında atılırken, kadın için hayat 30-35'inden sonra başlıyor.
Ekonomik özgürlüğüne geç kavuşan kendi işini kuracak cesareti kendinde geç buluyor ve doğal olarak hayata geç kalıyor!