Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasına 17 Haziran 2021’de düzenlenen saldırıda Deniz Poyraz’ı öldüren Onur Gencer hakkında açılan davanın 6’ncı duruşması 27 Aralık’ta Aliağa Şakran Cezaevi Yerleşkesi’nde görülecek.

29 Aralık 2021’de görülen ilk duruşmadan bu yana herhangi bir ilerleme kaydedilemezken, avukatlar Onur Gencer’e ancak 4’üncü duruşmada soru yöneltebildi.

Yarın yapılacak duruşmayı, dava müdahili avukat Türkan Aslan Ağaç ve HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni Gazete Karınca’ya değerlendirdi.

 ‘Adalet Nöbeti, davadaki adaletsizlikler yüzünden İzmir’de yapılıyor’

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve baro başkanları, İzmir’de katledilen HDP çalışanı Deniz Poyraz için İzmir Adliyesi önünde ‘Adalet Nöbeti başlattı.

“Savunmaya Özgürlük, Herkes İçin Adalet” sloganıyla yapılan nöbete dair konuşan davanın avukatlarından Avukat Aslan Ağaç, “Adalet nöbetinin burada yapılıyor olması İzmir 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde yürütülen yargılamanın adaletsizliklerle dolu olması sebebiyledir” dedi.

‘Mahkeme yarınki duruşmada karar vermeyi düşünüyor’

Deniz Poyraz Davası’nın bir önceki duruşmasını da hatırlatan Ağaç, şunları söyledi:

En son duruşmamız 12 Ekim tarihiyle yapılan duruşma oldu. O duruşmada sanıktan ve jandarmadan kaynaklı gerginlik fırsat bilinerek duruşma Şakran’a taşındı. 14 Ekim yani iki gün sonraya da duruşma verildi. Ve Şakran’da bizim yokluğumuzda tanık dinleme işlemleri yapıldı, savcılıktan mütalaa alındı. Yarın yapılacak duruşmada da dosyayı karar çıkarmayı düşünüyor mahkeme.

Davanın başından itibaren soruşturma aşamasının çok kötü yürütüldüğünü, bunun da kasıtlı ve bilinçli bir şekilde yapıldığına dikkat çeken Arslan Ağaç, “Delilleri toplama, sanığın yani katil Onur Gencer’in arkasındaki azmettiricilerin, talimat verenlerin ve yardım edenlerin ortaya çıkışını engellemeyle hızla bir soruşturma yürütüldü” diye konuştu.

‘Tüm taleplerimiz reddedildi’

Aslan Ağaç, şöyle devam etti:

HDP’ye yönelik bu suç, örgütlü bir suç. Bu örgütlü suçun ortaya çıkmaması için sos. İddianame de buna göre tahkim edildi. Mahkeme de savcılık sürecinde yürütülen soruşturmanın daha ilerisinde daha kötü bir yargılama faaliyeti yürüttü. Dosya içerisinde bulunan yetersiz delilleri dahi bir bütün olarak inceleme taleplerimizin tamamını reddetti. Dosya da sanıktan elde edilen dijital deliller var bu deliller, emniyet tarafından yüzde 1 dahi  içerik itibariyle dosyaya sunulmadı. Mahkemeden dijital verilerin tamamının dökümünün yaptırılmasını ve uzman kişilerden rapor alınmasını talep ettik. Aynı zamanda mahkemenin bizden kaçırdığı tanıklarla yüz yüze gelmek ve onlara sorularımızı yöneltmek talebimizi ilettik.

‘Sanığın silah eğitimi aldığı poligon araştırılmadı’

Onur Gencer’in silah eğitimi aldığı poligona dair konuşan Aslan Ağaç, “Poligonlara dair epey bir şaibe de ortada dolaşıyor. CHP Milletvekili Süleyman Bülbül, bu konuda iki önerge verdi; Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na. İzmir poligonundaki eğitmenlerin, poligonun sahiplerinin ifadeleri hazırlık aşamasında alınmıştı. Fakat mahkeme iç temsil tutanağıyla birlikte bunların tamamını kapsam dışı bıraktı. Yani yargılama aşamasında sadece bir eğitmenin ifadesi alındı” dedi.

‘Mahkeme ifadeleri talimatla alıyor’

Dosyada kritik kişiler olduğunu ve bu kişileri hazırlık aşamasında kendilerinin tespit ettiğini belirten Aslan Ağaç, şunları kaydetti:

HTS kaydından yaptığımız tespitlerle birlikte ortaya koyduğumuz kritik kişiler var. Bu kişilerin ifadesini de mahkeme talimatla aldı. Mahkeme hem kendisi soru sormadı hem de bizim soru sorma yetkimizi elimizden aldı. Birçok hukuksuzluğun olduğu, delillerin toplanmadığı, var olan delillerin içeriklerinin denetime açık bir hale getirilmediği bir süreçte mahkeme apar topar davayı karara çıkarma kararı aldı katılan tarafın taleplerinin tamamını reddederek.

Biz farklı farklı konularda dilekçeler verdik ve bu delillerin toplanmasını talep ettik. Eğer mahkeme bu taleplerimizi kabul etmeyecekse Yarınki duruşmada mahkeme karara çıkaracak. Çünkü esas hakkında mütalaa alındı. Ve biz de bu mütalaaya karşı hazırlıklıyız. Beyanlarımızı da sunacağız.

‘Bu aynı zamanda anayasal düzene yönelmiş bir suç’

Suçun vasıflandırılması konusunda büyük bir eksiklik ve hata yapıldığını vurgulayan Aslan Ağaç, “Bu sadece kasten öldürme suçu kapsamında tasarlayarak öldürme kapsamında değerlendirilecek bir suç değil aynı zamanda anayasal düzene yönelmiş bir suç. O yüzden bunun da kapsam içine alınması gerektiğini düşünüyoruz. Anayasal düzenin ihlal noktasından da bir değerlendirme yapılması gerekiyor” diye konuştu.

‘İktidarın söylemleriyle HDP’ye yapılan saldırılar birbirinden bağımsız değil’

Özellikle 2015’ten bu yana ülkeyi yönetenlerin muhalif olan kesimleri ötekileştirici, nefret söylemi ve ırkçı söylemlerle karşı karşıya bıraktığını belirten Aslan Ağaç, şunları kaydetti:

Başta HDP’ye karşı olmak üzere bu söylemlerin kullanıldığına tanık oluyoruz. Bu süre içerisinde sayısız saldırı gerçekleşti HDP binalarına, üyelerine ve yöneticilerine. Bu söylemlerle bu saldırılar arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyoruz. İzmir HDP il binasına yapılan saldırının da bunlardan bağımsız olmadığı kanaatindeyim. Bu bağlantının da soruşturma aşamasında verdiğimiz dilekçede araştırılmasını ve ilgililerin, bu saldırıya zemin hazırlayan kişilerin bu dosyaya dahil edilmesini talep ettik. Savcılık bu talebimizi görmezden geldi. Mahkemeden de bu yönlü bir talebimiz var. Sorumlu olan, yani azmettiren kişilerin, siyasi ayağını da ortaya çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yönde de mahkemeden taleplerimiz olacak. Ve sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep edeceğiz.

‘Hakim mahkemeyi sonlandırmak için atandı’

Yarınki duruşmada karar çıkabileceğine dikkat çeken HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, “Bir önceki mahkemede atanan hakim davayı sonlandırma göreviyle atandı. Öncesinde de mahkemeyi Şakran’a kaçırdılar. Orada da avukatların, izleyicilerin içeri alınmadığı uygulamalar oldu. Hakimin yarın hızlıca mahkemeyi bitirmeye çalışacak olması da bir tesadüf olmayacaktır” diye konuştu.

‘Katilin arkasındaki organizasyon görünmez kılınmaya çalışılıyor’

Adalet Bakanı Tunç: Nafaka sorununu arabulucu ile çözeceğiz Adalet Bakanı Tunç: Nafaka sorununu arabulucu ile çözeceğiz

Bütün delillerin yok sayıldığını ve verilerin dikkate alınmadığını vurgulayan Çepni sözlerini şöyle sürdürdü:

Katilin sorgusundan itibaren kişisel bir cinayet işlenmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Katilin arkasındaki organizasyon tüm verilere rağmen görünmez kılınmaya çalışılıyor. Ama bunun siyasi bir cinayet olduğu, katilin katliam öncesi ve sonrasında ortaya çıkan verilerden hareketle bir organizasyonun parçası olduğu ve bu organizasyonun da devlet içerisinde planlandığı apaçık ortada.

Ama buna rağmen ne sorgu aşamasında ne mahkeme aşamasında katliamın siyasi yanına dair tek bir soru sorulmadı. Avukatların bu yönlü soruşturmayı derinleştirme çalışmaları da engellendi. Yarın ya da bir sonraki mahkemede bu davayı kapatmaya ve bireysel bir cinayet olarak ceza vermeye ve arkasındaki siyasi organizasyonu saklamaya dönük bir plan olduğunu görebiliyoruz.

‘Devlet cezasızlık politikasıyla bu katliamları yapabilirsiniz diyor’

HDP’ye, muhalefete, Kürt halkına, sosyalistlere dönük katliamların yeni olmadığını ifade eden Çepni, “Devlet şunu söylüyor: ’Cezasızlık politikası arkasına sığınarak bu tip katliamları yapabilirsiniz’. Açıkça bunu söylüyor” dedi. Çepni, şöyle devam etti:

En son Konya’da Dedeoğulları ailesinin katliamı davasında da aynı şey yaşandı. Katillerin tipolojisi birbirine benziyor, hazırlıkları benziyor, devletle ilişkileri benziyor, mahkeme heyetinin tutumu aynı. Bu ülkede Kürt’seniz, muhalifseniz sosyalistseniz  her türlü saldırıya maruz kalabilirsiniz, biz de bunu kapatırız diyor Devlet. Dedeoğulları davasında açıktan bir ırkçı saiklik olmasına rağmen mahkeme bunu kabul etmedi.

Bu katliamın HDP’ye dönük bir ‘siyasi cinayet’ olduğunu da söyleyen Çepni, “Katil kendisi de bunun siyasi bir cinayet olduğunu kabul etti. ‘HDP kapatma davasının iddianamesine benim dosyamı da eklerseniz niye öldürdüğümü görürsünüz’ dedi. Bunların hepsi birbiriyle doğrudan bağlantılı bir konseptin parçasıdır” diye belirtti. (Heval elçi/ Gazete Duvar)