Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun yarın (5 Mart) Beşiktaş'da düzenleyeceği belirtilen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğine katılacaklarını belirten İşçi Kadın Meclisleri yazılı bir açıklama yaparak, kadın cinayetlerini durdurmak ve kadına yönelik şiddete son vermek için kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesinin önemine dikkati çekti.
Pandemi döneminde kadınların yükünün daha da arttığı kaydedilen İşçi Kadın Meclisleri açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Biz kadınlar en başta yaşam hakkımız için her gün direniyoruz. Erkek egemenliğine karşı eşitlik için; çalışırken bize dayatılan her bariyeri aşmak zorundayız. Ancak bununla bitmeyecek. Kadınların ve toplumun çoğunluğunun, emekçilerin kurtuluşu için bitmek bilmeyen bu sömürü düzenini de yıkmak zorundayız.
Patronlar ve işbirlikçileri pandeminin ekonomik yükünü işçilerin sırtına yüklüyor. Manisa Vestel fabrikasında yaşam haklarını savunan, pandemi şartlarına uyumlu bir çalışma ortamı yaratılması için mücadele eden işçi kadınlar işten çıkarıldı. Sözde pandemi şartlarında işten çıkarmalar yasak. Ancak sırf patronlar bir kuruş dahi kaybetmesin diye işçiyi koruması gereken bu yasak “Kod 29” denilen gerekçe ile delik deşik ediliyor. İşçinin kıdem ve ihbar tazminatı, işsizlik maaşı elinden alınıyor, sicili karalanıyor.
Pandemi şartlarında yine işçinin sağlığı için geliştirilmiş olması gereken kısa çalışma ödeneği sistemi de sermaye tarafından emek sömürüsünü büyütmenin etkili bir aracı olarak kullanılıyor. İşçiler kısa çalışma ödeneği ile güya hem evde kalıyor hem de işlerinden edilmiyor. Oysa ki üretim olağan seyrinde devam ederken patronlar sermayesine sermaye katıyor. Fakat üç kuruştan fazla hesaplanamayan bu işe yaramaz ödenek ile işçilerin yoksulluğu derinleştiriliyor. İşçi kadınlar ise bu ödenek bahanesi ile çalışma hayatının dışına itiliyor.
Bu engelleri bir şekilde aşıp işine devam edebilen işçiler ise bugün artık patronların tarafından sonu gelmeyen bir mobbinge maruz bırakılıyor. İşçi kadınlar için toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıkla taçlanan mobbing, çalışma hayatının her aşamasında kadına şiddeti farklı boyutlarda yeniden üretiyor.
İşçiler bahsettiğimiz ve buraya sığdıramadığımız sömürüye karşı sendikal örgütlenme yollarına gittiklerinde ise işten atılıyor. İzmir Aliağa Belediyesi’nde sendikalaştıkları için işçi kadınların yaşadığı gibi hiçbir hukuki dayanağı olmayan işten çıkarmalar ile cezalandırılıyorlar. Örgütlenen, direnen işçi kadınlar patronların korkularının başında geliyor. Sendikaya üye olmak anayasal bir haktır. İşçi kadınlar mücadelelerine sahip oldukları bütün haklarla birlikte devam edecektir.
Evlerde ise kadınların emeğine el konulmaya devam ediliyor. Her türlü ev işi, çocuk, hasta ve yaşlı bakımı kadınların omuzlarına yıkılırken bunlara ilişkin hiçbir kamusal düzenleme getirilmiyor.
Bu 8 Mart, tüm kadınların şiddetten uzak ve eşit bir hayata attığı adımları bir kez daha hızlandıracak. İşçi kadınlar ise hem yaşam hakkına hem de her işyerlerinde gasp edilmeye çalışılan her hakkına sahip çıkacak:
1. Ücretsiz izin saldırısının karşısında hiçbir işçi kadın yalnız değil. Bu sürecin ardından önümüze gelecek işten atmalara karşı da mücadele edeceğiz.
2. Bulunduğumuz her fabrikada, atölyede, mağazada, ofiste iş yeri komitelerimizi kuracağız. İşçi kadınların örgütlü mücadelesini büyüteceğiz.
3. Biz kadınlar eşit yaşamak istiyoruz. Sırf kadın olduğumuz için aynı işi yaptığımız halde erkeklerden düşük aldığımız maaşlar son bulacak. Eşit işe eşit ücret hakkımızı alacağız.
4.Görünmez kılınan kadın işsizliği ve ev içi emeğimiz için de mücadele edeceğiz. Siyasi iktidar eliyle kadınlara uygulanan ekonomik şiddeti sonlandıracağız.
5. 5 Mart’ta kadın cinayetlerini durdurmak, eşit ve sömürüsüz bir dünya kurmak için tüm kadınlarla omuz omuza şehir meydanlarında olacağız.
Bizler biliyoruz ki patronların düzeninde, emeğimizi sömürenlerle hesaplaşmadan eşitlik ve özgürlük mücadelemiz tamamlanmayacaktır.
İşçi kadınları hedef tahtasının ortasına koyan patronlara, bizleri olmasa da olur görenlere, emeğimizi sömürenlere karşı işçi kadınlar tüm cinsiyetçi politikaların karşısındadır. Emeği sömürülen, emek gücü satın alınan bütün kadınları biz işçi kadınlarla birlikte mücadele etmeye, örgütlenmeye, çalışmaya davet ediyoruz. İşçi kadınlar asla yalnız yürümeyecek!"