Kadın dernekleri nereye koşuyor

Abone Ol

Bu başlıktaki yazıyı neredeyse 10 yıl kadar önce bir seçim dönemi öncesi yazmışım. Geçen gün bilgisayarımda temizlik yaparken karşıma çıktı. İnternetten tarattım ama gelmedi, belki yazıp da bıraktığım bir karalamadır. Genel ve Yerel Seçimlerin yaklaştığı ve hazırlıkların başlaması gereken bu dönemde, geçmişten gelen bu yazının içeriğini tozlarını üfleyip ve yeni eklemeleriyle sizlerle paylaşmak gereğini duydum.

İzmir’deki sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarının önemli bir boyutu;  kadının sosyal, ekonomik ve siyasal yaşamda görünür olmasına odaklanmış ve medyada da ciddi destek bulmuştur. Hatta “kadınlar bir adım önde” toplantıları ile kamuoyu yaratılmaya çalışılmıştır. Toplumun yarısının neredeyse kadın olduğu ülkemizde bu çağrı önemsenmiş ve lider rollerdeki partiler örneğin İzmir’de, İl Özel İdaresi kaldırılmadan 2014 yılından önce; Konak, Bornova gibi prestij ilçelerinde ve Büyükşehirde sivil toplum örgütlerinde çalışmış, eğitimli kadın adayları,  “her kademelenmede” belediye başkanlıklarına ve Büyükşehir belediyesi idari alanı dışında;  belediye meclisi ve il genel meclis üyeliklerine seçilebilecek yerlerden aday yazmıştır.  Oysaki bu süreçte bazı kadın dernekleri temsilcilerinin “kadın bakışlı” erkek adaylar arkasında yer alacaklarını söylemeleri kadın dünyasını olduğu kadar diğer izleyicileri de şaşırtmıştır.  

Yerel Gündem 21 çalışmaları sırasında, ilk 5 sıraya kadın aday koyan partilerin kadın adaylarına, kendilerini tanıtma fırsatı verildiği bu dönemde çok az partiden bu kuralın içinde kalıp da kendini ifade edebilen aday bulunmuştu. Hatta bir parti “bizim için ilk sıra da son sıra da değerli” dediğinde ve son sıralardaki kadın adaylarının da gelip kendisini anlatması için İzmir Yerel Gündem 21 Yürütme Kuruluna, başvuru yaptığında, “o zaman ilk 5 sıraya niye koymadınız” diye cevaplamıştık. Sonradan kadın aday sayısının artmasına yönelik iyileşmeler olduğunu söylemek gerekir. Bu çizgiyi şimdilerde ilk 3’e giren adaylara yönelik yeni çalışmalar yapılması yönünde yaklaşan seçimlere doğru, güncellemeyi teklif ediyorum.

Ancak söylemeden geçemeyeceğim bir diğer husus da, bir partinin “bir zamanlarda”,  İzmir’in ilk dört büyük il ilçesinden birisine eğitimli ve sivil toplum örgütlerinde çalışmış sevilen bir kadın aday koyduğudur. Ne olmuştu? arkadaşlarına partisini beğenmedikleri için “oylarını esirgeyerek” sırt çevirenler,  akşam televizyona çıkıp “kadın adaylara oy verelim” derken yüzleri bile kızarmamıştı…  

En azından yerel düzeyde, yerel yönetim felsefesine hiç de uymayan, ideolojik çekişme bile sayılmayan partici davranış kadınların, kendi başarısızlıklarına giden yapı taşlarını parlatarak, seçimlerde hezimetlerini hazırlamaktadır.  

  • Prof.Dr. Zerrin TOPRAK- DEÜ- İİBF Kamu Yönetimi Bölümü 

  • e mail: zerrintoprak@gmail.com