Kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele edenne "kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek" suçlaması ile kapatma davası açıldı.
Kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı mücadele edenne açılan kapatma davasının ilk duruşması 1 Haziran'da görülecek.
Davada "kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek" suçlaması ile derneğin feshi talep ediliyor.
Davaya ilişkin bugün Türkiye'nin birçok ilinde protesto gösterileri yapılıyor.
Platform, yaptığı yazılı açıklamada bu suçlamanın derneğe yönelik "kadın haklarını savunmak kisvesi altında aile mevhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı" yönündeki iddialardan ve "somut hiçbir olguya dayanmayan" yazılı başvurulardan oluştuğunu kaydetti
Bu fesih davasını sadece kendi mücadelelerine değil, tüm demokratik kamuoyuna yapılmış bir "saldırı" olarak değerlendiren Platform, hukuki mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini ifade etti:
"Biz siyasi iktidarı, savcıları, mahkemeleri kadınlar lehine göreve çağırırken onlar bu konunun muhataplarını böylesi içi boş davalarla hedef almayı tercih ediyorlar. Bizim açımızdan bu dava da kadınların yaşam mücadelesinden, eşitlik ve özgürlük mücadelesinden ayrı değildir."
Platformun Genel Sekreteri Fidan Ataselim, bu davanın, yaptıkları kamuoyu çalışmalarının ve tuttukları kadın cinayeti ve şüpheli ölüm rakamlarının resmi makamlarca görülmemesinin bir sonucu olarak verilen bir "gözdağı" belirtti:
"Bu durum ancak bizim mücadele azmimizi kuvvetlendiriyor. 72 ile yayılmış örgütlü ve politik kadın mücadelesini susturamayacaklar."
2010 yılında Münevver Karabulut cinayetinin gündeme gelmesiyle birlikte kadın cinayetlerinin toplumsal bir soruna dönüşmesini engellemek amacıyla kurulan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, faaliyetlerine 2012 yılından bu yana dernek olarak devam ediyor.
Türkiye genelinde temsilcileri bulunan dernek, kadın cinayetlerini, şüpheli kadın ölümlerini ve hukuki süreçleri takip ediyor, öldürülen kadınların ailelerine ve şiddet gören kadınlara hukuki destek sağlıyor. (Kazete Haber Merkezi)