28 Mayıs seçimlerine sayılı günler kala Demokrasi İçin Birlik Koordinasyon Üyesi Ayşegül Devecioğlu, sonuç ne olursa hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, mecliste ciddi sayıda milliyetçi vekil olacağını, öte yandan da toplumun neredeyse yarısının saray rejimine karşı olduğunu söyledi. Devecioğlu, sandığa gitmenin çok önemli olduğunu ifade ederek, “Diktatörü göndermek için sandığa gideceğiz, mutlaka başarmak için gideceğiz” dedi.
'SANDIKLARI GÜVENCE ALTINA ALMAK İÇİN HER TÜRLÜ AÇIKLAMAYI YAPTIK'
u, ilk tur cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin, 14 Mayıs’a giden süreçte Demokrasi İçin Birlik olarak toplumdaki değişim ve dönüşüm iradesine dikkat çekerek, toplumun aktif özneler olarak seçim sürecine dahil edileceği politikaların izlenmesi, araçların yaratılması yolunda çok sayıda açıklamalar yaptıklarını söyledi. “Sandıkları güvence altına almanın tek yolu buydu” diyen Devecioğlu şöyle devam etti:
“Bunun da ötesinde adaletsizliklerle, eşitsizliklerle muhalif kesimlere operasyonlarla açıkça yalan propaganda ile devletin tüm yetkilerini ve kamunun tüm imkanlarını kullanarak geçeceği belli olan süreçte, değişim, dönüşüm iradesini yaygınlaştırarak, örgütlenmesini sağlayarak, toplumun politik özneler olarak varlık göstermesinin ne kadar hayati olduğuna ısrarla vurgu yaptık. Toplumu tribünlerde seyirci konumunda tutarak, katılım mekanizmalarını açmayarak, dönüşüm arzularını, taleplerini adeta bir masa ve liderler seremonisine çevirmenin seçimleri gösteriye dönüştürmenin, politik mücadeleyi sandığa indirgemenin sonuçları yaşandı genel olarak.”
'MUHALİF KESİM SONUÇLAR KARŞISINDA DEMORALİZE OLDUYSA DA HIZLA TOPARLANDI'
İkinci tura ilişkin konuşan Devecioğlu, kazanacağından emin olarak sandığa giden muhalif kesimin sonuçlar karşısında demoralize olduysa da hızla toparlandığını söyledi ve şöyle devam etti:
“Birinci turda hem sandık güvenliğinin iyi sağlanamadığını hem de Saray rejiminin mesela kasıtlı olarak binlerce insanı habersizce sandık görevlisi yaparak oy kullanmasını engellemesi, her sandıkta daha oylama başlamadan itiraz dilekçelerinin verilmesine, göz ardı edilemeyecek hile iddiaları kasıtlı kasıtsız yanlış hanelere yazılmış oylar gibi birçok durumla karşılaştık. Şimdi tam bir hedef ortaklığı içinde sandıklara el birliğiyle sahip çıkmak gerekiyor. Müşahit olmak için müracaat eden çok sayıda insan var. İkinci tur için fazla zaman kalmadı. Millet ittifakının milliyetçilik dozunu artırdığı görülüyor. Bu tedirgin edici ve oy kaybına neden olabilir. Öte yandan çok fazla sahte bilgi ve görsel de dolaşıyor. İkinci tur seçimlere sayılı günler kala diktatörü bu kez gönderme azmi ve kararlılığıyla gitmeliyiz. Çünkü Erdoğan’ın yüksek farkla başkanlığı kazanması, demokrasi isteyen, barış isteyen, emek, kadın, ekoloji hakları için mücadele eden bizler için durumu iyice zorlaştıracak. Bu nedenle diktatörü göndermeye odaklanmak gerekiyor.”
'HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK'
Erdoğan kazansa dahi hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyen Devecioğlu, mecliste ciddi sayıda milliyetçi vekil olacağını ancak öte yandan toplumun neredeyse yarısının saray rejimine karşı olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu toplam aslında çoğunlukla bir siyasi parti ve lider tarafından da temsil edilmiyor. Bu değişim ve dönüşüm arzusudur ki aslında önlerine konulan restorasyon programına rağmen muhalefeti kazanma umuduyla sandığa götürdü. Erdoğan kazansa bile farkı minimuma indirip, meşruiyetini iyice azaltacak bir seviye yakalamalıyız. Biz zaten başından beri seçimler genel olarak muhalefet tarafından kazanılsa da her şeyin ancak mücadele ile kazanılabileceğine inandık ve bunu dile getirdik. Hiç kimse için eskisi gibi olmayacak. Çünkü sandığa sığmayan, sığmayacak bu değişim talebinin öznesi olacağı bir meşru mecra yaratma görevi önümüzde duruyor.”
'KİMSE KADINLARI KOLAY LOKMA SANMASIN'
AKP ve MHP’nin en gerici kesimlerle ittifak yaparak seçimi kazandığını söyleyen Devecioğlu, bunun tamamen kadın düşmanı bir ittifak olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Bütün kazanımlarımız eskisinden de daha fazla tehlikede. Ancak hiç unutulmasın çok güçlü ve kararlı bir kadın mücadelesi de var. Bunun ötesinde kadın haklarının ardında güçlü bir toplumsal mutabakat da var. Hayatımızı, haklarımızı savunacağız. Kimse kadınları kolay lokma sanmasın.”
'HÜDA-PAR’IN HİZBULLAH’IN YASAL KANADI OLDUĞU BİLİNİYOR'
HÜDA PAR'ın Hizbullah ile ilişkisine de dikkat çeken Devecioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Genel olarak bakıldığında dünyadaki trendlerle de uyumlu olarak milliyetçi havanın ağır bastığı bir meclis. Öte yandan ekonomi çökmek üzere daha doğrusu çöktü de cenazesi kalkmadı. Bu meclisin uzun ömürlü olacağını, mevcut politikalara yönetimin sürdürülebileceğine ihtimal vermiyorum. Yeşil Sol Parti meclisin üçüncü büyük partisi olma konumunu korudu. Fakat demokrasiden yana olanları zor bir meclis bekliyor. Öte yandan sosyalistlerin meclisteki varlığı da önemli olacak bu koşullarda. 28 Mayıs’ta başkanlığı almak çok önemli. O zaman bu meclis bir ölçüde dengelenebilir. Ancak yoksulların, emekçilerin, demokrasi ve barış için ekoloji için toplumsal cinsiyet eşitliği LGBTİ+ hakları için her alanda mücadele veren insanların hiçbir zaman kendi mücadelelerinden başka güvencesi olmadı. Diktatörü göndermek için sandığa gideceğiz, mutlaka başarmak için gideceğiz. Başarırsak kendimize daha geniş bir mücadele imkânı sağlamış olacağız. Demokrasi, özgürlük, eşitlik, barış, adalet mücadelesi kesintisiz sürecek.”