Türkiye, bayram ertesinde çok olaylara gebe..
Değişken ekonomik göstergeler, hükümetin yönetim değişikliği, yeni parti kurma çalışmaları, zamlar, toplu sözleşme görüşmeleri, işsizlik, belediyelerdeki yolsuzluklar, doğa katliamları gibi çok önemli konular toplu olarak Erdoğan'ın kucağına düşecek. Üstüne üstlük artık elinde İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri de yok!
Fetö davası ise arapsaçına dönmüş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan hepsini içeriye attığını düşünürken asıl Fetöcülerin, etrafındaki siyasiler olduğunu görmezden geliyor veya pazarlıklar bunun üzerinden dönüyor. Çünkü Fetönün Meclis"teki siyasi ayaklarını temizlemeden bu işin çözülmeyeceğini kendiside çok iyi biliyor ama "mış" gibi yapılarak günahsız insanlara bedel ödetiliyor.
Erdoğan'ın başını ağrıtacak önemli konulardan biride Abdullah Gül - Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu üçlüsü. Barış Pehlivan'ın OdaTV'de yazdığı gibi onlarda birbirine düşmüş veya düşürülmüş durumda.. Ancak Fetö 'nün Meclis yapılanması çözüldüğü takdirde Gül ve Babacan birlikteliğinin yolu kapanır.
Hani bir söz vardır: "Kol kırılır yen içinde kalır" diye. Bu sözle küçüklükten itibaren beynimizi yıkadılar. Biraz ayar veren. biraz tehditkar, aman sus ha..
Hepimizin bildiği gibi bu sözün anlamı "kırılan kol elbisenin içinde kalmalı, bunu kimse bilmemeli."
Bu ata sözüyle ilgili çok çeşitli yorumlar yapılmış... Atölye Dergisi'nden bir alıntı:
- Ülkemizde iyice b..ku çıkan atasözüdür. Sırf "yen içinde kalsın" diye adalet ve yargı kavramları saf dışı bırakılarak her türlü çözüm ve yargılama işlemleri yapılmaktadır. Yetkisiz merciler tarafından.
- Kıranın çok içeriden biri olması hasebiyle, kırığın yenden gayrısını mekan tutmaya ar etmesi demektir. kırığın dahi kırana aşıklığıdır.
- Birbiriyle yakın olan insanların aralarında herhangi bir sorun yaşamaları halinde bu sorunu öncelikle kendi aralarında halletmeleri gerektiğini belirten atasözüdür.
- Koldan kola değişir, kimin kolu kırıldı, kim kırdı, nasıl kırdı ya da kırıldı gibi sorular önem taşır. bilinçsizce uygulanması felaket getirir.
-Aile içi mahremiyeti anlatan bir atasözü.
- İkili ilişkilerde yaşanan problemlerin, can kırıklarının sadece o insanlar arasında kalması durumunu açıklayan atasözü.
Ekşi Sözlük'te yer alan diğer açıklama ise şöyle:
.....ancak günümüzde amacını aşmış söylemlerden biridir. Toplumda, topluluklarda dejenere edilerek yapılan çirkin, edepsiz, yanlış davranışların başkalarına firsat vermemek için üstünün kapatılmasının gerekliliğine işaret eden bir söz halini almıştır. Sistemi, sistemdeki kişilerin korunması adına sistemin çarpıklıkları gizlenir, düzeltilmez. Oysa çoğu zaman sistem ve sistemi oluşturan kişilerin hataları eleştirilmeden, üstünde tartışıp beyin fırtınası yapılmadan çözülmez.
Bu sözün tezatı şeffaflıktır.
Geçenlerde TV'den kulağıma birşey çalındı, CHP"nin 81 ile gönderdiği "örgüte kritik uyarılar" duyurusunu okuyordu spiker. İnanamadım, olamaz diye bağırdım. Şöyle devam ediyordu haber:
"....Dengeleri bozmamak adına Partinin iç organlarında konuşulması gereken hususlar medya önünde konuşulmamalı. Ülkenin menfaati için ilkemiz daima ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ olmalıdır."
Biz ülke olarak bildiğimiz halde her yanlışın üstünü kapata kapata bu hale gelmedik mi?
Ailenin sorunlarını kapata kapata şiddet, ensest, taciz, tecavüzü artırmadık mı?
Hak, hukuk, adaleti ararken bu söz hala beyinlerimizde çınlamıyor muydu?
Siyasetçilerin hatasını bildiğimiz halde bu ülkeyi nasıl bu hale getirdiğimizi hiç sorguladık mı?
Susmak varken ortak aklı kullanmak haddimize mi?