8 Mart'ın arifesindeyiz..
Yine Türkiyeyi ayağa kaldıran kadın cinayeti haberleri.
Samsun, Bursa, Denizli, Ankara, Aydın, Niğde, İstanbul, Çorum, Kırşehir, Diyarbakır, Kocaeli, Gaziantep, Konya, Antalya, İzmir, Nevşehir, Kayseri, Burdur, Muğla, Iğdır, Malatya, K.Maraş, Mersin...
Bu iller son cinayetlerin işlendiği yerler. O kadar sistematik yayılmış ki; doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm ülkeyi sarmış ölümler..
Neredeyse PKK ve diğer terör örgütlerinin katliamları gibi..
Terör örgütlerinin işlediği cinayetlere haklı olarak karşı çıkan ve kendi yurttaşlarının canını korumak için terörizme karşı tüm kurumlarıyla mücadelesini sürdüren devletin, yılda ortalama 300 kadının (yurttaşının) katledilmesi karşısında çözümsüz kaldığı gün gibi ortada!.
Bunun adı da cinskırım. Evde, sokakta, işyerinde, heryerde kadınlar öldürülüyor, katlediliyor. Nasıl terörün bahanesi yoksa kadın katliamlarının da bahanesi olamaz.
Bu cinayetlerin tek sorumlusu siyaset kurumudur. İktidarıyla, muhalefetiyle..
İddia ediyorum ki; bu cinayetlerin aile içinde yaşandığını düşündükleri için müdahale etmek istemiyorlar.
Aile kurumunu, siyaset kurumunun üzerinde görüyorlar yani karı-koca arasına girmiyorlar!
TBMM, cinskırımı çözer daha doğrusu çözmek zorunda..
Bilinsin ki, kadınlar bu işin peşini asla bırakmayacak!.
Sözün bittiği yerdeyim.