Oyalı sandıktan mühürlü sandığa

"Ana evinden umut evine akan suda/Bazen köprüdür sandık/ Dönüşlerde utançtır sandık/Anıdır/Düştür/Bazen mahzendir silaha, kamaya. .

Abone Ol
"Ana evinden umut evine akan suda/Bazen köprüdür sandık/ Dönüşlerde utançtır sandık/Anıdır/Düştür/Bazen mahzendir silaha, kamaya..."
                      
Kadın yaşamında sandıkların önemi ne çoktur ne çok... Ana karnına düşer düşmez, giysilerimiz sandığa gün be gün konur. Çoğalırız sandıklardan gün be gün giysiler çıkar. Büyüdükçe ad değiştirir sandıklar. Çeyiz sandığı ailenin alım gücüne göre yıl çeyiz eşyaları ile dolmaya başlar. Yılda bir kez havalanır, gün görür çeyiz sandığı. Aile bütçesi ile alınan eşyalara, dostlardan armağanlar eklenir.

Kız varoşta ise; çeyiz sandığına arada bir bakar, anneyi yönlendirir. Baba, kızının gönlünü verdiği paralarla almaya çalışır. Kentli ise orta halli aile kızının çeyiz sandığından haberi vardır ama çokça ilgilenmez. Varlıklı ise çeyiz sandığı simgeseldir. Günü gelince ev kurulmaya başlayınca; çeyiz sandığındaki çeyizler çıkarılır. Yıkanır, ütülenir, varlıklı ise kuru temizlemeye verilir. Kasabalarda, köylerde ise, düğün öncesi açılan çeyizler sergilenir.

Çeyiz ailenin bütçesini, annenin zevkini, ev kadınlığını gösterir. Kısacası ekonomik konumu ne olursa olsun, bölgesi, kenti, töresi değişmeyen tek şey her genç kızın bir çeyiz sandığı olduğudur...

Bazı yörelerde çeyiz sandıkları içine saklanan bıçak, tabanca gelin kızla giden şiddet araçlarıdır. Töreden de olsa olmaması gereken yerde çeyiz sandığındadır. Genç kızken çeyiz sandıklarını merakla, sevgiyle izlerdim. Arada bir açar gizli, gizli bakardım...

Çeyizi açılıp sergilenen genç kızlardan olmanın, zengin çeyize sahip olmanın mutluluğunu yaşadığımdan çeyiz sandıklarını merakla izleyen, açıldığında mutlu olan ben, açılan çeyiz sandıklarını sevdim. Kapalı sandık sadece merak uyandırdı. Ne çeyiz sandıksız gelinler gördüm. Çeyiz sandığıyla baba evine dönen de...

Karanlık günlerde çeyiz sandığıma sakladığım canım kitaplarımı yakan annem içindeki onlarca siyah beyaz fotoğrafları da yakmıştı. Ağladım, yandım yine de çeyiz sandığına sevgim gölgelenmedi. Oysa kare kare çocukluğum, gençliğim yanmıştı...

Ama hiçbir olay çeyiz sandığına saklanan ve töre kurşunlarıyla canını veren Diyarbakır Çınarlı kadın kadar canımı yakmadı!

Sandıktan çıkan kurşunla töreye kurban giden kadından sonra çeyiz sandıkları ne merakımı çekti ne de açılmasını bekledim. O ölümle çeyiz sandıkları da bende öldü... Gömdüm ne kadar çeyiz sandıklı güzel anım varsa hepsini gömdüm. Yitirdi bende tılsımını çeyiz sandığı. O günden sonra tek sandık kaldı bende... Demokrasinin simgesi mühürlü oy sandığı.

O nedenle; 23 Haziran Pazar günü İstanbul’da haksız yere iptal edilen Büyükşehir seçimi için konan sandıklarına, şiddetin, törenin, yoksulluğun, özelleştirmenin, küreselleşmenin ilkönce vurduğu kadınlar olarak; koşalım ve özgürce oylarımızı kullanalım. Geleceğimizi yeniden kuralım. Bilmiyorum, belki de düşte hâlâ yüreğim, güzel yarınlar için...

Haydi, kadınlar seçim sandıklarına! 
Her şey çok güzel olacak!