Sevgili Kazete okurları, bu ay sizlerle geçen ay Index on Censorship ‘in web sitesinde yayınlanan yazımı paylaşmak istiyorum.
Renkler kırmızı akarken
Çizimler karalanırken,
Renkler kırmızı akarken,
Sözcükler susturulurken,
Düşünceler kısıtlanırken,
Yaşamlar hiçleşirken
Acıya dokunabilir misiniz?
Politikalarla
Acıyı algılayabilir misiniz?
İnançlarınızla
Yaşamlar kana bulanırken,
Sevdikleriniz cansız yerde yatarken,
Tutunabilir misiniz aklınıza?
Ve korku kara bulutlar gibi
Sızarken herkesin içine
Ve korku korkuları beslerken
Ve korku nefreti büyütürken
Dev adımlarla
Çaresizliğe çözüm bulabilir misiniz, kanunlarla?
Özgürlük ve güvenlik adına
Tekrar örülürken duvarlar,
Şiddetle ve kanla
Barışı yaratabilir misiniz, kavramlarla?
İnsan gözünü kırpmadan
İnsanı öldürebiliyorsa,
İnsan inançları adına
Ölümü yüceltiyorsa,
İnanıyorum dediğin anda
Duruyorsa dünya
Akıl yürütme,
Duyumsama,
Duyarlılık
Kör oluyorsa inançlar karşısında
Ve kalem bile silah olarak algılanıyorsa…
Düşünce ne kadar özgür olabilir?
Kendini ifade etmek ne anlama gelir?