Almanya'da adından sıkça söz ettiren genç kuşak ressamlardan Meral Alma, renkleri adeta laboratuvar ortamında yeniden yorumluyor. Genç sanatçı, şu sıralar bir süre önce tamamladığı ülkenin en büyük yağlı boya tablosuyla yeniden gündemde.
Meral Alma, Türkiye'de özellikle de İstanbul'da sergi açmaktan gurur duyacağını açıkladı.
Devasa boyutlardaki eserleriyle bilinen dünyaca ünlü Alman ressam Gerhard Richter'in 1986'da yaptığı 6 metre uzunluğunda 4 metre genişliğinde iki parçadan oluşan Victoria adlı tablosundan sonra Meral Alma sanat dünyasına yeni bir dev eser daha kazandırdı.
Alma'nın "Hayat Sirki
1 Ekim'den bu yana Karlsruhe'de sergilenen tablonun sadece nakliyesi ve montajı 3 gün sürdü.
Meral Alma DW Türkçe'den Tuncay Yıldırım'a verdiği röportajda, "Bu eser benim bugüne kadar en kapsamlı projem oldu. Eser üzerinde yaklaşık 12 ay boyunca çalıştım. Her biri yaklaşık 8 metreye, 3 metre 10 santim ebatında iki parçadan oluşan resmi özel kılan şey, ilk defa klasik ortamda sergilen bir resim, bir sahne, bir ışık enstalasyonuyla bütünlük kazanıyor. Ben burada hayatın tiyatrosunu anlatıyorum. İzleyiciyi yeni ve buna rağmen güvenilir bir dünyaya giriş yapmaya davet eden bir resim bu. Figürler, çevre, hikayeler, her şey hareket ediyor ve değişim halinde bulunuyor. Hiç bir şey sabit, geometrik ve düz değil. Resim, farklı ışık frekanslarına tepki gösteriyor. Işık verildiğinde karanlıkta parlamaya başlayan özel renk pigmentleriyle çalıştım" diye konuştu.
Resim yapmaya, ilkokuldayken, cep harçlığından biriktirerek aldıı bir kova mavi boyayı evin mutfağını değiştirmek isteemesiyle başladığını ilkokuldan sonra beşinci ve altıncı sınıfta eyalet ve federal düzeyde resim yarışmalarına katıldığını anlatan Almanya'ya göçen Türk ailelerinin üçüncü kuşak bireylerinden Meral Alma, liseyi bitirdikten sonra da resim yapmaya devam ettiğini ve sonrasında Düsseldorf'taki Sanat Akademisi'nde resim eğitimi alarak tarzını geliştirdiğini söyledi.
İSTANBUL'DA SERGİ AÇMAK İSTERİM
Almanya'da doğan, Alman, Türk ve Arap kültürleriyle büyüdüğünü kaydeden Alma, "Farklı kültürel özellikleri, deneyimleri ve etkileri zenginlik olarak görüyorum. Bunu birçok penceresi olan büyük bir evde yaşamaya benzetebilirsiniz. Bu bana olaylara ve insanlara farklı bakış açılarından bakma fırsatı veriyor. Tutumların ve deneyimlerin inanılmaz çeşitliliği bana size verilenlerle yetinmek yerine çok daha külfetli olsa bile, özgürlük ve huzur bulmak için kendi vizyonunuzu ve kişisel yolunuzu bulmanız gerektiğini öğretti" dedi.
Türkiye'de sergi açma düşüncesi olup olmadığı yönündeki soruyu ise genç ressam şöyle yanıtladı:
"Almanya'da ve çok sayıda sergiler açtım ya da katıldım. Ama Türkiye'de hiç olmadı. Eserlerimin Almanya'daki etkiyi yaratarak Türkiye'de, İstanbul'da sergilenmesinden gurur duyarım. İstanbul benim için dünyanın en güzel şehirlerinden biri, hatta en güzel şehir. İki kıtanın, medeniyetlerin buluştuğu nokta. Buradan sanatın sesiyle tüm dünyaya etkili ve güçlü bir mesaj yollamak ne güzel olur.
(DWTürkçe)