Konseyi'nin sözcüsü, Reuters'a demecinde Türkiye'nin Osman Kavala hakkındaki AİHM kararını uygulamaması nedeniyle başlatılan ihlal prosedürünü değerlendirdi. Sözcü, Türkiye'nin tam olarak uymadığı AİHM kararların sayısının 521 olduğunu söyledi.
Türkiye'nin kurucu üyelerinden biri olduğu Avrupa Konseyi'nin, Gezi Davası'nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan iş insan Osman Kavala hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmaması nedeniyle başlattığı ihlal prosedürü dünya çapında yakından izleniyor.
Reuters ajansı, konuyla ilgili hazırladığı ayrıntılı haberinde ihlal prosedürü ile ilgili son gelişmeleri Avrupa Konseyi'nin sözcüsüne sordu. Sözcü, AİHM kararının bu süreçte de uygulanmaması halinde uygulanabilecek olası yaptırımları ve zamanlamayı, ihlal prosedürü sürecini başlatan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin belirleyeceğini söylemekle yetindi.
Avrupa Konseyi sözcüsü, Türkiye'nin henüz 521 AİHM kararını tam olarak uygulamadığını belirtti. Sözcü, bunlar arasında çoğunlukla yeni yapısal veya sistemik meseleleri de ilgilendiren 136 "önde gelen" davanın da bulunduğuna dikkat çekti.
Reuters'ın Ankara'da görüştüğü diplomatik kaynaklar ise uygulanmayan AİHM kararları yerine uygulananları vurgulamayı tercih etti. Kaynaklar, Ankara'nın son 10 yılda yaklaşık 2 bin 800 AİHM kararına uyduğunu, toplam sayının 4 bine yaklaştığını söyledi.
REUTERS'A GÖRE: TÜRKİYE ENÇOK HAK İHLALİ KARARI VERİLEN ÜLKE
Reuters haberinde, Türkiye'nin AİHM tarafından hakkında en çok hak ihlali kararı kararı verilen ülke olduğu da hatırlatıldı. Ajans, Avrupa Konseyi'nin kurucu üyelerinden biri olan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni 46 üyenin birçoğundan daha önce imzalayan Türkiye hakkında, 1959-2021 arasında 3 bin 820 AİHM kararı verildiğini, bunların 3 bin 385'inin en az bir hak ihlali içerdiğini yazdı.
Avrupa Konseyi tarihinde daha önce sadece Azerbaycan hakkında ihlal prosedürü başlatılmıştı. Bakü nihayetinde ilgili AİHM kararını hayata geçirmişti.
AİHM KARARLARI BAĞLAYICI MI?
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2 yıl önce 6,7 yıldır tcezaevinde tutulan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'la ilgili AİHM'in verdiği"derhal serbest bırakılmalıdır" kararıı ile ilgili AİHM kararlarınınTürkiye için bağlayıcı olmadığını söylemişti. Erdoğan'ın bu ifadesinden sonra AİHM kararlarının bağlayıcı olup olmadığı tartışılmaya başlanmıştı:
Uluslararası sözleşme ve Anayasa, AYM’nin ilgili yayınları yorum ihtiyaç duymayacak kadar açık biçimde söz konusu kararların taraf ülkeler açısından bağlayıcı olduğunu belirtiyor.
AİHM BAŞVURUSU NE ZAMAN DEVREYE GİRDİ?
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni, 10.03.1954 tarih ve 6366 sayılı "İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Koruma Sözleşmesi ve Buna Ek Protokolün Tasdiki Hakkında Kanun" ile onayladı.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin tarafı olan Türkiye, diğer taraf ülkeler gibi, Sözleşme'de yer alan hakları ve özgürlükleri tanıdığını ve bu haklar ve özgürlüklerin kullanılabilmesini sağlayacağını kabul ve taahhüt etti.
Türkiye, Sözleşme'nin eski 46. Maddesinde düzenlenen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin zorunlu yargı yetkisini, 25.09.1989 tarihinde kabul etmiştir.
Sözleşmenin yeni 46. Maddesi hükmü , "Hükümlerin bağlayıcılığı ve icrası" başlığını taşıyor:
1. Yüksek Sözleşmeci Taraflar, tarafı bulundukları herhangi bir vakada Mahkemenin kesin/nihai hükmü ile bağlı olmayı üstlenirler.
2. Mahkemenin kesin/nihai hükmü, bunun icrasını denetleyecek olan Bakanlar Komitesi'ne iletilecektir."( Bu hüküm 01.11.1998 tarihinde yürürlüğe giren 11 nolu protokolden sonraki son halidir)
ANAYASA’DA ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER
Anayasa’nın 90. Maddesi’nde de açık biçimde uluslararası sözleşmelere yapılan atıf, uyuşmazlık halinde bu sözleşmelerin hükümlerinin esas alınacağını belirtiyor. Dolayısıyla AİHM kararıları, Türkiye açısından bağlayıcı nitelik taşıyor.
Anayasa’nın 90. Maddesi şöyle:
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.
AİHM KARARLARI HAKKINDA AYM NE DİYOR?
Öte yandan AİHM kararlarının niteliği hakkında Anayasa Mahkemesi’nin de açık ifadeleri bulunuyor. Mahkemenin internet sitesinde yer alan AİHM kararlarına dair sayfada, şu ifadeler kullanılıyor:
Mahkemenin kesin nitelikteki bütün kararları ilgili olduğu devlet açısından bağlayıcıdır. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Mahkeme kararlarının uygulanmasından sorumludur.
Konu, Anayasa Mahkemesi tarafından yayımlanan Anayasa Yargısı Dergisi tarafından da defalarca işlenmiş. Örneğin Anayasa Yargısı Dergisi’nin 2016 yılında yayımlanan 33. cildinde Avrupa Konseyi İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Genel Müdürlüğü, İnsan Hakları Direktörü Christos Giakoumopoulos’un konu hakkındaki şu açık ifadeleri aktarılıyor:
AİHM kararları üye devletler için bağlayıcıdır. Ne var ki bu kararlar ulusal hukuk düzeninde derhâl sonuç vermez; ulusal mahkeme kararlarını, düzenlemeleri ya da kanunları hükümsüz kılmaz. AİHM kararları, AİHM’in insan haklarına yönelik bir ihlalin olduğunu tespit ettiği kararın iyi niyetle- yani tam olarak ve süratle- infaz edilmesi için uluslararası hukuk anlamında bir yükümlülük getirir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. maddesine göre Sözleşmeye taraf tüm devletler AİHM kararlarına uymaya mecburlardır. (KAZETE.COM.TR)