Arkadaşıyla caddede yürüyen kadın kaçırıldı Arkadaşıyla caddede yürüyen kadın kaçırıldı

  Kadını aile içi şiddetten korumanın önemli araçlarından biri olarak görülen kadın sığınmavleri henüz ülkemizde yeterli işlevselliğe sahip değil. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde her 10 bin yetişkin kadın nüfusa bir sığınmaevi öngörülüyor. Türkiye'de 17 milyon evli kadının olduğu düşünülürse, en az bin 700 sığınmaevi açılması gerekiyor. Oysa halen devletin sekiz, belediyelerin dört sığınmaevi var.

Kadın kuruluşlarınınsa açık tek bir sığınmaevi yok. Geçmiş yıllarda bağımsız kadın örgütlerinin açtığı iki sığınmaevi de olanaksızlık yüzünden kapanmak durumunda kaldı. Bunlardan birincisini, 1993'te Kadın Dayanışma Vakfı Ankara'da, ikincisini Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı 1995'te İstanbul'da açmıştı. Mor Çatı'nın sığınağı Eylül 1999'dan beri kapalı. Kadın Dayanışma'nınki de son yerel seçimlerden sonraki belirsizlik nedeniyle tekrar kapandı.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun yönetimindeki 8 Kadın Misafirhanesi ile 4 belediyenin sığınmaevinin toplam yatak kapasitesi ise 250'yi geçmiyor.

AK Parti Hükümeti'nin belediyelere 'Korunmaevi' adı altında sığınmaevi açma görevi yükleyen Yerel Yönetimler Yasası'nı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto etmesi nedeniyle uygulanamayışı da sığınmaevleri açısından eksiklik olarak görülüyor.

Bağımsız kadın örgütleri, yasanın aynı şekliyle çıkması halinde belediyelerin açacağı bu evlere sadece aile içi şiddet nedeniyle gelen kadınları değil, aynı zamanda gidecek yeri olmayan hatta ev sahibinin evinden çıkardığı kadınların bile kabul edileceği için amaç dışı kullanılabileceğinden endişe ediyorlar ve yasanın korunmaevleriyle ilgili bu hükmüne 'bu evlere sadece aile içi şiddete uğrayan kadınlar kabul edilir' sözcüğünün eklenmesini ve bu evlerin özerk bir yapıya kavuşturularak kadın sığınakları konusunda bilgi ve deneyime sahip kadın kuruluşlarınca yönetilmesini öneriyorlar..

(KAZETE HABER MERKEZİ)