Yaşamak ve yaşatmak için savaşıyoruz

Abone Ol

Bu zifiri karanlıktan kurtuluş yok mu? 

Ben, sen, biz, hepimiz yaşadığımız için siz kendine "Şişşşt adamlığıma laf söyletmem" diyenlere minnet mi etmemiz bekleniyor.
Ataerkil ideolojinin vicdanına mı kaldık?
Kadının ötekileştirildiği bu toplumda biçilen rollere sesimiz çıkmasın istiyorlar.
Kahkaha atma, sessiz gül, sus kızım duymasınlar, onca adam varken seni mi seçecekler, elinin hamuruyla karışma, şu kadınlar trafiğe çıkmasın, kadın dediğin çalışır mı?
Kadından ne olur; söyler misiniz? Evde çocuk büyütür, evi temizler, dışarı kafası önünde çıkar, kahkaha atmaz, mutfakta marifetli, yatakta maharetli mi?
Eril tahakküm elbet bir gün son bulacak? Peki ya şimdi ne olacak?
Aramızdan ayrılan, canice katledilen kadınlar için ateşten değil elimiz, tümümüz yansak da vazgeçmiyoruz. 
Adalet için kadının delili esastır, belge beyan istemez mi diyecekler faillerimizin olamayan vicdanlarında mı üç dakika daha fazla yaşama hakkımız. 
Lanet olsun size ve direttiklerinize.. 
Muhafazakar ülke olacakmış, başı kapalı olunca mı dokunulmaz olacağız.
Bugün bir kadın evinde ki insanlıktan nasibini almayan o kahrolası cani yüzünden bir kaç dakika daha hayatta kalma mücadelesi verirken, çocuğunu kurtarmak isterken kendini savunmak zorunda kaldığında bir pislik yeryüzünden silindiğinde kasıtlı adam öldürmek suçundan bir çocuk annesiz kalıyor. Kadın sahipsiz cezalandırılıyor. Cinayet değildi yapılan. 
İster miydi eline pisliğin kanı bulaşsın.  Meşru müdafaaydı yapılan. Takım elbisesiyle çıkmayınca "namusumdur" diyemediğinden kesildi cezası eli kalem tutan adaletten. 
Susmuyoruz, susmayacağız. Ölmek istemiyoruz, bunun için direniyoruz.
Öldürülen her kadın için, diğer kadınlar için yaşamak ve yaşatmak için savaşacağız.