ABD'nin ilk kadın başkan adayı olan Hillary Clinton ile yarışan Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Donald Trump, kadınlarla ilgili söylemlerinde geri adım atmıyor. Trump'ın kadınları aşağılayan söylemlerine rağmen destekçileri arasında kadınların sayısı kayda değer oranda.
ABD'nin ilk kadın başkan adayı olan Hillary Clinton ile
yarışan Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Donald Trump, kadınlarla ilgili
söylemlerinde geri adım atmıyor.
Trump'ın kadınları aşağılayan söylemlerine rağmen
destekçileri arasında kadınların sayısı kayda değer oranda.
Kürtaj olan kadınların cezalandırılması gerektiğini söyleyen
Trump, geçtiğimiz aylarda kadınlar için 'İğrenç, pasaklı, şişko domuzlar' gibi
aşağılamalarda bulunmuştu.
Kısa bir süre sonra Trump, Fox Televizyonu sunucusu
MegynKelly için ise “Kadının gözlerinden kan akıyordı. Kadının bilmem
neresinden kan akıyordu” ifadelerini kullandı.
Hedefine Hillary Clinton'ı alan Trump, 'Hillary kocasını
tatmin edemiyorsa, Amerika’yı nasıl tatmin edecek?' sözleriyle saldırdı.
"Çocukları seviyorum. Ama onlarla ilgilenmek için
hiçbir şey yapamam. Ben parayı getiririm, eşim ilgilenir. Çocukları alıp parka
götürecek değilim" açıklamasıyla kadınları emir eli olarak gördüğünü kanıtladı.
Ordudaki taciz üzerine “Bu dâhiler, kadınlarla erkekleri bir
araya koyarak ne olacağını sandılar?” diyerek erkeğe tacizi hak gördü.
'Benimle diğer adaylar arasındaki tek fark benim daha dürüst
olmak ve “kadınımın” daha güzel olması. Dümdüz göğsü olan bir kadının 10 numara
olması çok zor.' yönündeki açıklamasıyla cinsiyetçilikte tavan yaptı.
TRUMP'IN KORKU
STRATEJİSİ
Irkçı ve cinsiyetçi açıklamaları nedeniyle anketlerde
Hillary Clinton'ın arkasına düşen Trump, yüzde 35 oy oranına sahip.
Kadınları cinsel meta olarak gördüğü yönündeki
açıklamalarına her gün bir yenisini ekleyen Trump'ın neden hala kadın
seçmenlerinin olduğunu anlamak zor değil.
Trump, sevgi yerine korku stratejisi izliyor. Her ne kadar
en fazla motive edici şeyin sevgi olduğuna inansak da, seçim meydanlarında
insanların korkudan beslendiğini görüyoruz. Kutuplaştırıcı, nefret içeren
söylem ve görüşler, kişideki değersizlik duygusunu tetikleyerek celladına daha
sıkı sarılmasını beraberinde getiriyor.
En güçlü ve en tehlikeli motivasyon aracı olan korku, bazı
kişilerin kararları üzerinde belirleyici olabiliyor.
Araştırmalar, kampanya döneminde medyada tiksinme duygusunu
tetikleyecek türden kelimelerin kullanılmasının, birçok insan üzerinde
sanıldığından daha büyük etkisi olabileceğini gösteriyor.