Çocuklarımızın en iyi şekilde yetişmesi, yüzlerinin gülmesi akıl sağlığı yerinde vicdan sahibi herkesin arzusudur. İster anne baba olalım ister akraba ister konu komşu mevzu bahis çocuklarımızsa akan sular durur. Herkesin kendince azami çabayı gösterdiğinden kuşkum yok elbette ama birkaç konuda itirazım, isyanım var. Müsaadenizle çocuklara daha doğdukları ilk günden itibaren yüklediğimiz anlamlara, biçtiğimiz rollere dikkat etmemiz gerektiği konusunda haddimi biraz zorlamak istiyorum.

Hanımefendiler, beyefendiler üzgünüm ama ne kızlarınız birer prenses ne de oğullarınız birer paşa. Saçlarınızı süpürge etseniz de gözünüze uyku girmese de ne kadar minnoşluk ponçiklik yapsanız da kızlarımız için pembiş, oğullarımız için maviş bir dünya mümkün değil. Kız çocuklarımızı kırılgan, korunmaya muhtaç varlıklarmış gibi yetiştirmek hayata bir sıfır geriden başlamalarına neden olmak demektir. Zihinlerine bilmeleri gereken en elzem şeylerin yemek pişirmek, temizlik yapmak olduğunu yerleştirmek kızlarımızı eve hapsetmek, müthiş yeteneklerini köreltmek demektir. Onlara bir prensesmiş gibi davranmak gerçeklerden uzaklaşmalarına ve ancak bir prensin varlığıyla kendi varlıklarını tamamlayabileceklerini düşünmelerine sebep olmak demektir. Erkek çocuklarına sürekli sert ve güçlü olmaları gerektiğini aşılamak onların duygusal yönlerini törpülemek, başkalarının onlara muhtaç olduğunu düşünmelerine yol açmak demektir. Onlara paşa muamelesi yapmak kendilerini üstün zannetmelerine neden olmak demektir.

Oysa cinsiyeti ne olursa olsun, doğduğu topraklar nerede olursa olsun her çocuk eşittir. Hiçbiri birinden ne daha özeldir ne de daha güzel. Her çocuğun ailesiyle birlikte sağlıklı ve huzurlu bir şekilde, yaşıtlarıyla aynı şartlar altında büyümeye hakkı vardır. Bu hak maalesef yüzyıllardır gasp ediliyor. Anne babalar da ister istemez bir ihlale daha imza atıyor.

Kendi doğrularımızı çocuklarımıza dayatmak, aman koruyup kollayayım kolu kanadı olayım derken hapis etmek, kendi başaramadıklarımızı onların başarmasını ve kendi hayallerimizi onların gerçekleştirmesini beklemek biraz bencillik olmuyor mu? Çocuklarımız bizim kalıplarımıza sığmayacak kadar özgür ve özgün olmalı. Özellikle kız çocuklarımızı kendine güvenen, ne istediğini bilen, kendi kararlarını kendi verebilen, hatalarının sorumluluğunu taşıyabilen bireyler olarak yetiştirmek, kendi ayaklarının üzerinde durmalarına, mutlaka bir meslek sahibi olmalarına ve içlerindeki yetenekleri ortaya çıkarmalarına fırsat vermek hepimizin çabası olmalı. Çünkü dünyanın masallardaki gibi pembe olmadığını nereye kadar saklayabiliriz ki?