Belki bir psikolog edasında yazmış gibi olacağım fakat tamamen içimden geçenleri aktaracağım...

Hangimiz zamanın hızına göre hareket edebilirdik ya da o hıza yetişebilirdik? Hiçbirimiz. 

 Monotonlaşmış hayatlarımız, hayatlarınız... 

Sabah kurulu alarm ile uyan; güne başla ve akşam etme çabasında gibi hareket et ve bitir. 

Yani aslında yaptığımız tek şey yaşayalım da bitsin modu. 

Yaşa evet ama gerçekten YAŞA! Mutlu olmayı, gülmeyi, kendini etrafını mutlu etmeyi hatta güldürmeyi başar.

Çokta zor olmamalı.

Kahkaha atmak insanı genç tuttuğu gibi etrafınızdaki insanları da genç tutar, insan bazen unutmalı; Olduğu makamı, mertebeyi, içinde bulunduğu durumu. Gözlerinizden gülmekten yaş akmalı. 

Çünkü ağlamak için hayat gerçekten çok kısa... "Huzur neredeyse orada olun" Zira hep mutsuz olmaya mahkum olursunuz. Mutlulukla...