Bu konu çok dikkatimi çekiyor: AKP'liler ve yandaşları 13 yıllık iktidarları döneminde politikalarını  sistemli olarak "Kadınlar" üzerine kurdular. Saçımızdan başlayıp dizimizin üstüne kadar geldiler.


 



Bu konu çok dikkatimi çekiyor: AKP'liler ve yandaşları 13 yıllık iktidarları döneminde politikalarını  sistemli olarak "Kadınlar" üzerine kurdular. Saçımızdan başlayıp dizimizin üstüne kadar geldiler. Anlayacağınız hep bizi düşündüler; nasıl gezeriz, nasıl evleniriz, nasıl doğururuz, kaç  çocuk yaparız , ne renk ruj süreriz, banyoda nasıl yıkanırız, nasıl kahkaha atarız, iş hayatında nasıl çalışırız...



Yani ‘aileye köle, sermayeye kul' olarak dizayn etmek istediler bizi. Nüfusun yarısını eve kapatmayı başarırlarsa diğer yarısını idare etmek kolaydı. Onlara göre en büyük tehlike kadınlar! Sözlerini geçiremeyince de "Cumhuriyet artıkları" diyerek en büyük küstahlığı sergiliyorlar. Çünkü korkuyorlar..



Kadın; çocuklarını, ülkesinin yarınlarını, yaşam tarzını, ekonomisini… çok ince düşünür ve korkusuzdur. Tarihten bugünümüze kadar toplumsal olaylar bunun en açık kanıtıdır. Ancak kadınlar demokratik haklarını kullanırken AKP’yi  tercih ederek “13 yıllık bir reklam arası” vermiş olabilirler. Ama ben kadınların bunca yıl kandırılmış olmalarına isyan edip bu seçimde kaldıkları yerden devam edeceklerine inanıyorum . İşte bundan korkuyorlar..



Seçimler kapıda. Burada asıl iş aday olacak kadınlara değil de,  onları seçecek siyasi partilere düşüyor.  Niye kadınlara değil de siyasi partilere diyeceksiniz?



Her partide kadınlar; kadın duyarlığıyla aday adayı olurlar. Bunda hiçbir sıkıntı yok. Ancak partilerdeki erkek hegemonyası sayı olarak kadınlara hem kısıtlama getiriyor hem de kendi partilerindeki kadınları değerlendirmeden listelerde dışarıdan eş, dost, vb.. önerisiyle “ithal” isimlere yer veriyor. Partili kadınları çok sınırlı sayılara hapsetmek ve de emeklerini görmezden gelmek tüm kadınlarda müthiş bir güvensizlik yaratıyor. Kadınlar diyor ki; ‘Bunca yıllık emeği görmeyen bir parti, beni hiç görmez. Niçin gidip uğraşayım. Oyumu veririm, yeter.’



Kadınların oyu çok önemli ama kendileri daha da önemli. Kadın nüfus oranına baktığımızda bu sayı içinden adaylığını koyacak kadın sayısı bir elin parmakları kadar az. İster seçin, ister atayın. Ama bu seçimde kadınlar adına mutlaka olumlu bir şey yapın ve kadınları şaşırtın. Örneğin; tüm kontenjanları kadınlar lehine kullanın.



7 Haziran biz kadınlar için daha da önemli. Atatürk’ten sonra bugünkü duruma erkek meclis sayesinde geldik. Sorarım: Ülkenin idaresinde, yapılan yasalarda, alınan kararlarda özetle kendi geleceğimizde bizim hiç mi söyleyecek sözümüz yok!



Söyleyecek sözü olan idealist kadınlar,



Tüm hak ve özgürlüklere geçit verecek kadınlar,



Çağdaş, demokrat, laik sistemi savunan kadınlar,



Çocuklara güzel bir gelecek vadeden kadınlar



Ya aday olun veya kadın adayları destekleyin.