“Hazan dediler,Hüzün dediler,Kalbimizi ele verdiler. Oysa sadece Eylül’dü gelenGüzelliği göremediler.
“Hazan dediler,
Hüzün dediler,
Kalbimizi ele verdiler.
Oysa sadece Eylül’dü gelen
Güzelliği göremediler.”
Özdemir Asaf
Gelen Eylül’dü kuşkusuz…
Kazete’de Berrin Gürçay Dilekçi'nin gümbür gümbür sesi kulaklarımda; “Yaşar, iki aydır yazmıyorsun? Yazılarını bekliyoruz,” diyor. Kazete’m dayanamayıp bir sosyal medya ağındaki paylaşımımın altına “yazılarınızı özledik,” diyor.
Uzatmadan…
Kazete’ye yazmayı özledim…
Yıllardır İzmir’den dünyaya güçlü kadın yazarları ile kadın sorunlarını önceleyen, olayları izleyerek okurlarını ve kamuoyunu bilgilendiren kadın gazetemiz Berrin Gürçay Dilekçi denetiminde yolunu, yürüyüşünü sürdürüyor.
İzmir yerel yönetimleri, seçilmişleri, aydınları, üniversiteleri, kadın örgütleri, demokratik kitle örgütleri, kadınları, gençleri ve halkı ile kadın dostu bir kenttir. İzmir’de kadın gazetesi çıkarmak kolay demeyin çok zordur. Yerel yönetimlerimiz tek kadın gazetemizi destekleseler KAZETE kadına yönelik artan şiddet olayları önüne güçlü setler çeker. Yine de nerede bir kadın sorunu olsa koşar, sesi olur, dayanışma gösterir.
İzmir’e çok yaraşan KAZETE’ye sizlerde dayanışma gösterin.
Kadına yönelik her gün artan şiddet olayları büyük bir el ele tutuşla, eğitimle, duyarlı yüreklerin dayanışması ile önlenir.
Yıllar önce Berrin Gürçay, İzmir’de bir avuç kadını bir akşam yemeğinde buluşturup niyetini açıkladı: “Bu kadın gazetesine hepiniz yazılarınızla destek olun,” dedi.
Dayanışma istedi. O akşam o muhteşem yemekte gazeteci Seda Kaya Güler, bilim insanı Prof. Dr. Huriye Kuruoğlu, yazar Meltem Arıkan, ismini şu an anımsamadığım bir dolu duyarlı kadın, kadın hakları için çarpan yürek söz verdik. O gün bugündür önce basılı çıkan şimdilerde internet gazetesi olarak okurlara seslenmesini sürdüren gazetede yazıyoruz.
Sürekli yazan kalemlerinden bir olarak iki ay uzak kaldım.
Hoşgörün...
Ne sizlerden ne de kadın sorunlarından uzak kalmadım.
Bugün 9 Eylül biliyorum bugün “İzmir’in dağlarından çiçekler açar,” ezgisi dillerde sokakları, caddeleri, meydanları çınlatacak. Ege’nin incisi İzmir, bir dolu onurlu mücadelenin de vatanıdır.
İzmir İktisat Kongresi ve Kadınlar
İŞÇİ RUKİYE HANIM
İzmir’de toplanan 1. İktisat Kongresi öncesi Atatürk, işçi kadın Rukiye’ye üç arkadaşıyla kongreye gelmesini söyler. Rukiye o coşkuyla fabrikaya gider, işçi kadınları toplar, onlara, ateşli bir konuşma yapar. “Fazla işçi götüremem diye, Koca Atatürk; iki arka-daşımla gelmemi söyledi.” Ertesi gün kongreye Rukiye, yüzlerce kadınla gider.
Çalışan kadınların Cumhuriyet devrimleri sonrası en önemli etkinlikleri, 17 Şubat -4 Mart 1923 tarihleri arasında toplanan 1. İzmir İktisat Kongresi’ne, kendileri için ayrılan dinleyici sırasına yüzlerce kadınla katılmalarıdır.
Bir de “Sokaklara Dökülen Kongre” var... İzmir İktisat Kongresi İşçi Ka-dınlar Delegesi İzmirli Rukiye Hanım’ın heyecanlı konuşması, 23 Şubat 1923 tarihli Tevhid’i Efkâr gazetesinde bakın nasıl yer alır:
“Türkiye’de memleket işlerine kadınların da iştirak etmesi ilk kez vuku buluyor. Bu şerefin bize müyesser olması kalplerimizi refah ve gurur hisleriyle doldurdu. Yaşasın Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun hükümeti, yaşasın Türk işçi ve köylüleri, yaşasın çalışkan Türk işçi kadınlığı!”
Haluk Işık’ın bugüne yönelik dizeleri zihnimde yeniden açar:
“Sen 9 Eylül dersin iki kelime,
ben değişen yazgı anlarım, özgürlük anlarım, bağımsızlık anlarım..
Sen İzmir dersin iki heceyle, ben sevinçten ağlarım..
Sen 9 Eylül dersin iki kelime, ben onurlu bir halk anlarım, rüzgarın çevirdiği sayfa anlarım..
Sen İzmir dersin iki hece, ben saygıyla ayağa kalkarım”