Kadınların Anayasası CEDAW’ın Kadınların cinsiyeti nedeniyle hayatın herhangi bir alanından yapılan dışlama ve sınırlamaya (ayrımcılığa) karşı önlem alan uluslar arası bir sözleşme olduğunu hepimiz biliyoruz.
Kadınların
Anayasası CEDAW’ın Kadınların cinsiyeti nedeniyle hayatın herhangi bir
alanından yapılan dışlama ve sınırlamaya (ayrımcılığa) karşı önlem alan uluslar
arası bir sözleşme olduğunu hepimiz biliyoruz. 7. Dönem raporunu hazırlamakta
olan Hükümet, kadınlara karşı yapılan haksızlıkların ve kadınlara nasıl
davrandığının hesabını bu raporla verecek! Ancak bu raporların sivil toplum
örgütleriyle geniş katılım sağlanmadan hükümet kanadının görüşü çerçevesinde
hazırlandığı hepimizce malum.
Hükümet bir
taraftan kendi raporlarını hazırlarken tabi kadın örgütleri de boş durmuyor.
Hem de Hükümet yetkililerinden daha sıkı çalışıyor daha doğrusu alana ve
sorunlara çok daha hakim.
İşte kadın
örgütlerinin hazırlayacağı gölge rapor için dün Ankara’da toplandık. CEDAW
Yürütme Kurulu’nun sekretaryasını yürüten Türk Kadınlar Birliği öncülüğünde 20
örgüt temsilcisi bütün maddeleri tek tek inceledi ve raporun şu başlıklar
altında toplanmasına karar verdi: Geleneksel roller, Eğitim, Kırsal kadın,
Şiddet, İstihdam, Politika.
Bu konu
başlıklarından sadece siyasi katılım ve eğitim alanında BM Cedaw Komitesi’nin
Türkiye’ye sorduğu sorular ve Hükümetin yanıtlarından kısa ve çarpıcı bölümler
aktaracağım.
Komite
soruyor:
-
Kadınların bilhassa Meclis, Hükümet ve yargı nezdinde ve kamu hizmetinde eşit
temsili hakkının uygulamaya geçirilmesini sağlamak üzere, yasal kotalar veya
diğer rakamsal hedefler koymak gibi etkin önlemler alınmamasının nedenini
açıklayınız.
Hükümet
yanıtlıyor:
-“Kadınların
siyasal yaşama katılım oranı sürekli olarak artmaktadır. 01/11/2015 seçimleri
büyük bir artış oranı yakalanmış sonrasında Mecliste 81 kadın milletvekili ile
%14.73’lük bir kadın temsiliyeti yakalanmıştır… Bu kayda değer bir gelişmedir…”
Acaba
hükümet yaptı da biz mi görmedik? Etkin önlem demek; siyasi partiler ve seçim
yasasının değişerek - kota/parite- yasallaşması demek. Anayasada 10. Maddenin
(eşitlik maddesi) değiştirilerek dokusu bozuldu. TKB Genel Başkanı Av. Sema
Kendirci, “Anayasaya eşitlik ve temsil maddesinin ayrı bir bölüm olarak
konması” gerektiğini ifade ediyor.
Komite
soruyor:
- Eğitim
sistemindeki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini gidermek üzere alınan
tedbirlerle ilgili bilgi sağlayınız. Yeni 4+4+4 zorunlu eğitim modeli; eğitimin
bütün kademelerinde kız çocuklarının okul terk oranları ve nedenleri, izleme
mekanizmaları ve reform nedeniyle çocuk işçiliğinin artma riski hakkında bilgi
veriniz. Zorunlu eğitim öncesi okullarda ve ilköğretimde azınlık dillerinde
eğitim imkânı sağlama yönünde planların bulunup bulunmadığını belirtiniz.
Ayrıca, okul kitaplarının toplumsal cinsiyet kalıp yargılarından arındırılmak
üzere revize edilmesi, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile bunlarla ilgili
hakların toplumsal cinsiyet bakış açısıyla ve yaş grupları gözetilerek okul
müfredatında yer alıp almadığı ve öğretmenlerce anlatılıp anlatılmadığı
hususunda da bilgi sağlayınız.
Hükümet
yanıtlıyor:
- Kız çocuklarının eğitim olanaklarından erkeklerle eşit şekilde
yararlanması yönünde alınan tedbir ve politikalarla, eğitimde kız ve erkek
çocuklar arasındaki uçurumun kapandığı gözlemlenmektedir… MEB’e bağlı ilk ve
ortaokullarda kullanılan ders kitapları ile öğretim materyallerinin hazırlık
çalışmalarında etnik köken, yaş, engel durumu, din, cinsel tercihler, toplumsal
cinsiyet kimliği veya diğer karakteristik özellikler temelinde çeşitli türlerde
ayrımcılığa maruz kalan kadınlara yönelik basmakalıp yaklaşımlar yer almaması
için gerekli özen gösterilmektedir. Ayrıca ders kitaplarındaki metinlerde ve
görsellerde, aile ile ilgili bölümlerde ailede demokratik yapı ve işleyiş ile
anne baba rolleri özenli bir şekilde ifade edilerek kadın erkek eşitliğine
dikkat çekilmektedir…
Ey.. Anne
ve babalar! Eğitim konusunda en gerçekçi
yanıtı siz verirsiniz. Neler çektiğinizi, okulların nasıl yaz boz tahtasına
döndüğünü, din kisvesiyle okulların nasıl imam hatipleştiğini, imamların
derslere girdiğini ve yeni tip okullaşma sisteminde çocuklara uygulanan taciz
ve tecavüz sapkınlıklarını..en iyi siz bilirsiniz.
4+4+4 eğitim sistemiyle 36 bin 401 kız çocuğu
ortaokuldan sonra liseye kaydolmadı.
Hükümet
bunu fırsat bilerek kız çocukları için, komiteye verdiği yanıtlara şöyle devam
ediyor:
“-Belirli bölgelerde
kız çocuklarının okullaşmasının önüne geçen önyargıları kırmaya yönelik Kız
İmam Hatip Lisesi ve pansiyonlarının açılması o bölgelerdeki kız çocuklarının
okullaşma oranlarına katkı sağlamaktadır.”
Kızların
okula gitmesini engelleyen önyargıları din referansına bağlayarak bütün
okulları imam hatipleştirmek hatta kızları pansiyonlarda tutarak siyasi İslamın
bütün gereklerini en etkin ve en kısa yoldan hayata geçirmektir.
Ayrıca Aile
Sosyal Destek Projesiyle (ASDEP) her aileye sosyal danışman verilerek aileler
çeşitli konularda bilgilendiriliyor. Bu projeyle 6 ilde 5 bin aile tek tek
ziyaret edildi. Proje bütün hızıyla devam ediyor..
Türkiye’nin
imza koyduğu uluslar arası sözleşmeler istediği kadar sorsun..
İmam
bildiğini okuyor!