Başbakan Erdoğan'ın her fırsatta dile getirdiği üç çocuk çağrısını Bosna Hersek'te 5'e çıkarmasının ardından 3 çocuk teşviği gündeme bomba gibi düştü.     Nüfus yaş dağılımında farklılık gözlemleyen hükümet, nüfusun yaşlanmasını engellemek için kolları sıvadı ve her zamanki gibi kadın üzerinden yürüyecek bir politika izleme kararı aldı.


 



 


Başbakan Erdoğan'ın her fırsatta dile getirdiği üç çocuk çağrısını Bosna Hersek'te 5'e çıkarmasının ardından 3 çocuk teşviği gündeme bomba gibi düştü. 


 


Nüfus yaş dağılımında farklılık gözlemleyen hükümet, nüfusun yaşlanmasını engellemek için kolları sıvadı ve her zamanki gibi kadın üzerinden yürüyecek bir politika izleme kararı aldı. 


 


Birleşmiş Milletler'in, nüfusumuzun 2040-2050'den önce azalmayacağını ortaya koyan nüfus projeksiyonlarına rağmen, hükümetin nüfus artışını tek tehlike olarak görmesi, kimi bakanlar tarafından tehlike çanlarının çaldığı yönünde yorumlara bile sahne oldu. 


 


Her yıl 750 bin kişinin işgücüne katıldığı ve nitelikli işin yaratılamadığı, 6,5 yıl ortalama eğitim görmüş nüfusun söz konusu olduğu bir ülkenin öncelikli hedefi nüfus haline geldi. 


 


Başbakan Erdoğan'ın ısrarla savunduğu '3 çocuk' stratejisini yaşama geçirmek için çalışma başlatan hükümet, Avrupa'da ve OECD'de uygulanan modelleri incelemeye almaya başladı. 


 


Bu çerçevede hazırladığı kapsamlı raporu hükümete ileten AK Parti Kadın Kolları, yurtdışındaki örnekleri inceleyerek, 'Sadece çocuk bakımında kullanılmak üzere yemek ticketi gibi 300 liralık çocuk bakım teşviki' ve İşsizlik Fonu'ndan alınacak yüzde 1'lik kaynakla 'Aile Bakım Sigortası' oluşturulması önerisini getirdi.


 


Hükümet, kadın istihdamını arttırma söylemleriyle oldukça çelişen bu stratejisi ile asıl hedefinin, kadınları işgücüne katmaktan ziyade kadınları 300 lira karşılığında doğurtmak olduğunu da göstermiş oldu. 


 


Türkiye ekonomisinin önündeki en büyük engellerden biri olarak görülen tasarruf açığı ve cari açık gibi sorunların çözümünün kadınların işgücüne katılmasından geçtiğinin hemen hemen her kurum ve kişi tarafından dile getirildiği bu ortama, en büyük darbeyi hükümetin 3 çocuk stratejisi vuracak gibi gözüküyor. 


 


Kısacası devletimiz, 2023 hedeflerine koşarken önüne çıkan kadınları teker teker ezme yolunu seçiyor.