Denizli Büyükşehrimizin güzel ilçesi Çardak’ta belediye başkanı, sokakta insanların can güvenliğini tehdit ettiğini düşündüğü 25-30 çam ağacının kesilmesine kendi başına karar vermemek için hemşehrilerine bir anket yapıyormuş. Keseyim mi? Kesmeyeyim mi? diye.
Denizli Büyükşehrimizin güzel ilçesi Çardak’ta belediye başkanı, sokakta insanların can güvenliğini tehdit ettiğini düşündüğü 25-30 çam ağacının kesilmesine kendi başına karar vermemek için hemşehrilerine bir anket yapıyormuş. Keseyim mi? Kesmeyeyim mi? diye.
Tıpkı papatya falı gibi; seviyor, sevmiyor, seviyor, sevmiyor…
Belediye başkanının bu katılımcı ve demokrat duruşu alkışlanmaya değer. Ama bu tutumda önemli bir eksik var. Acaba başkan, o 25-30 ağaca da can güvenliğiniz için ne düşünüyorsunuz diye sormuş mu? Bu ağaçların kendilerini koruma hakkı yok mu sizce? Malum memleketin belediye başkanlarının çoğu bu konuda sabıkalı, bırakın belediye başkanlarını balık baştan kokmuş, dünya alem artık biliyor bunu. Aslında GEZİ’den sonra sokaklara dökülen insan türü, ağaçlar kesilmesin diye can hıraç savaşıyor, ama yeni Türkiye’nin yeni hukuk düzeni, yeni hak düzeni, pardon rant düzeni, yeni ahlak düzeni, yeni inanç düzeni gibi nedenlerle ağaçların kesilmesi bir türlü önlenemiyor.
Başkan kesilen 1 ağaç yerine 3 ağaç dikecekmiş. Tıpkı ‘3 çocuk şart’ gibi… Ama bakalım bu 25-30 ağaç, ailesini büyütmek istiyor mu? En basit ebeveyn öğretisi, ‘çocuğum aile meselelerine karışılmaz’ değil midir? Çarpıklığa bakın, aile içi şiddet oldu mu karışma, aile içi fiziki çoğalma oldu mu, 3, 5, kafada ne varsa müdahil ol.
Bir de Başkan bu 25-30 ağacı çirkin buluyormuş, yerine ‘görsel’ ağaçlar dikmek istiyormuş. Yaradanın yarattığına çirkin denir mi? Ayıp mı, günah mı bilemedim.
Ağaçlara sor diyorum...
Misal, Soma’nın Yırca’sındaki o 6000 zeytin ağacına baştan bir anket yapılıp, kesilmek istiyor musunuz, nasıl kesilmek istiyorsunuz, kaç tane kesilmek istiyorsunuz, hangileriniz çirkin diye sorulsaydı, belki de bu kadar cıngar çıkmayacak, köylüler dövüldükleriyle kalmayacak, termik santralcı şirket gereksiz yere jiletli tel masrafı yapmayacak, ağaçları söken iş makinaları boşu boşuna mazot yakıp çevreyi kirletmeyecek, otobüsler dolusu özel güvenlik görevlisi fazla mesaide çalışmayacak ve mutlu mesut bir kamu düzeni olacaktı.
İnsana da sormayanı var…
Taze gündem Yalova Belediye Başkanı, en azından iktidar partisinden mevkidaşı gibi çınarları keseyim mi diye insanlara sorsaydı da milletvekilini elaleme karşı kan ter içinde bırakmasaydı.
Israrcıyım, bundan böyle ağaçlara sorula, insanlar bu işi pek beceremiyorlar, yeni Türkiyelisi, eski Türkiyelisi aslında hepsi ağaçların kesilmemesini canı gönülden istiyor, ama gel gör ki önce 6000 ağaç bir bir kesiliyor, sonra Danıştay ‘yürütme’yi durdurma kararı veriyor; “6000 zeytin ağacı kesilmeyecek” diye.
Yürütürsün, yürütürler, yürüttüler…