Yeniden milletvekili aday adayıyım. Mensubu olduğum siyasi partinin kayıtlı üyeleri beni önseçimde görsünler, Genel Başkan fark etsin, yanındaki kararlarda etkili çok önemli kişiler beni tavsiye etsinler, mal varlığı kadınmış olsun, siyasetimize uyar desinler diye kuyruktayım.
Yeniden milletvekili aday adayıyım. Mensubu olduğum siyasi partinin kayıtlı üyeleri beni önseçimde görsünler, Genel Başkan fark etsin, yanındaki kararlarda etkili çok önemli kişiler beni tavsiye etsinler, mal varlığı kadınmış olsun, siyasetimize uyar desinler diye kuyruktayım.
Henüz basım aşamasında olan “Türkiye’de İklim Siyaseti” başlıklı dördüncü kitabımın ‘yazar hakkında’ bölümünde belirtilen kariyer özelliklerim şöyle:
“Dr. Nuran Talu (http://nurantalu.com/) şehir ve bölge planlama, kent ve çevre yönetimi ve kamu yönetimi ve siyaset bilimi okudu. Doğa ve kadın hakları vazgeçilmez emek alanı. Pek çok disiplinde eğitim görmüş donanımlı bir yazar. Devlet bürokrasisine yıllarca hizmet verdi. OECD, AB, Birleşmiş Milletler, WB, İKB gibi uluslararası kuruluşlarda önemli daimi pozisyonlarda çalıştı. Bugünlerde dünyada ve Türkiye’de iklim değişikliği mücadele politikalarını yakından takip ediyor. Sivil toplum mücadelesini hiç bırakmıyor.”
20 yıldır da siyasetin içindeyim. Siyaset yapmıyorum, siyaset üretiyorum. Ama biliyorum, “yapanlar” kazanıyor, üretenler değil.
Olsun, durumdan vazife çıkardım, 7 Haziran çok kritik diyorlar, ben de eksik etek aklımla Nuran, “iyi niyetini” yeniden beyan et dedim. Doğa ve kadın hakları dünyada yükselen değerler, sen de bu meselelerle senelerdir uğraşıyorsun, Türkiye’yi samimice yükselen değer yapmak isteyenler anlarlar dedim.
Taşın altına elimi koydum. Sabırla bekliyorum. Biliyorum taş çok ağır, Genel Başkan ne yapsın, bilir mi acaba böyle risk alanların önemini?
Ben de bilmem, bildiğim tek şey var, hedefe kitliyim. Hedef 550 koltuktan biri değil, memleketin kurtuluşu.
Abarttıysam cevap hakkınız için: [email protected].
