Türkiye'de piyasalar tarihin en büyük çöküşünü yaşıyor. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından piyasalarda başlayan satış dalgası hız kesmeden sürüyor.
Türkiye'de piyasalar tarihin en büyük çöküşünü yaşıyor. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından piyasalarda başlayan satış dalgası hız kesmeden sürüyor.
Tarihinde en zayıf düzeyde seyreden Türk Lirası, Dolar ve Euro karşısında hızla eriyor. Dolar/TL kuru
2,18'i aşarak tarihi zirvesini yenilerken, Euro/TL'de ilk kez 3 seviyesinin üzerine çıkıldı. Borsada satış durmak bilmiyor, bankacılık endeksi 2009'daki dip seviyelerine oldukça yakın seyrediyor, çift haneyi test eden faizlerde yükseliş sürüyor.
AKP'nin her daim övündüğü ekonomi yerle bir olmak üzere. Son 10 yılda yolsuzluk paralarıyla inşa edilen ekonomiye güven kalmadı, her geçen gün yabancı çıkışı giderek artıyor. Vatandaş parasını ne yapacağını şaşırmış durumda.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, operasyonun faturasını geçtiğimiz günlerde açıkladı: 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından 27 Aralık'a kadar geçen sürede halka açık şirketlerin değeri 49,3 milyar dolar düştü.
Bakanın açıklamasından kısa süre sonra Borsa toparlanmaya çalışsa da piyasalardaki satış dalgası tatil sonrası da devam etti..
Hükümet ise kalıcı bir çözüm bulmak bir yana inatla yangına körüklemeye devam ediyor. Piyasadaki işlemlerde ''Lobi'' arıyor. Gezi Parkı olaylarında bulamadığı lobiyi şimdi yolsuzlukların arkasında bulmaya çalışıyor.
İktidara göre; Türkiye'nin güçlenmesini içlerine sindiremeyen dış güçler üstümüze geldikçe geliyor. Yok derin devlet, yok paralel devlet söylemleriyle kafalar karıştıkça karışıyor.
Son 15 günde 2.5 milyar dolar değer kaybı meydana gelen Halkbank'ın 3.9 milyon hissesi BlackRock'ın ABD'li yatırım şirketinin elinde bulunuyor. Borsada ağırlık ise yabancı yatırımcıların elinde. Yani dış güçlerin pek de işine gelmez bizdeki çöküş.
Siyasi gerilimin daha uzun sürmesinin reel ekonomide büyük hasara yol açması ve akabinde
Türkiye'nin resesyona (durgunluğa) sürüklenmesi en büyük korku.
Gedik Yatırım yayımladığı bir notta, finansal piyasalarda 1-3 hafta süreli çalkantıların geçici kalp
sorunlarına benzetilebileceğini ancak gerilimin 6-8 haftayı bulmasının reel ekonomide önemli hasara
neden olacağını savundu.
Yaşanan siyasal çalkantının Türkiye ekonomisinin 2014 yılında bir durgunluk veya resesyona
girmesine neden olabileceğine dikkat çeken kurum, Türkiye’nin en büyük şansının bu dönemin
yurtdışında büyümenin görece güç kazanacağı bir periyoda denk gelmesi olduğunu bildirdi.