Aşağıda, 1926'da Medeni Yasa'yı kabul eden ve 1934'te- bir çok dünya ülkesinden önce- Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren Atatürk'ün başbakanı İsmet İnönü’nün çeşitli tarihlerde kadınlarla ilgili sözlerinden bir demet var. Okurken, kadın hakları denilince yalnızca dini kıyafetleri giyebilmeyi düşünebilen, kadınla erkeği hiçbir zaman eşit görmeyen bir zihniyetin, İnönü’ye neden bu kadar saldırdığının izini süreceksiniz:    “Kadınlarımızın cemiyetimize sahip çıkması ve erkeklerle beraber her sahada, her hakta eşit olmaları Cumhuriyet’in şerefli olan inkılâplarındandır.


 


 


Aşağıda, 1926'da Medeni Yasa'yı kabul eden ve 1934'te- bir çok dünya ülkesinden önce- Türkiye'de kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren Atatürk'ün başbakanı İsmet İnönü’nün çeşitli tarihlerde kadınlarla ilgili sözlerinden bir demet var. Okurken, kadın hakları denilince yalnızca dini kıyafetleri giyebilmeyi düşünebilen, kadınla erkeği hiçbir zaman eşit görmeyen bir zihniyetin, İnönü’ye neden bu kadar saldırdığının izini süreceksiniz:


 


 “Kadınlarımızın cemiyetimize sahip çıkması ve erkeklerle beraber her sahada, her hakta eşit olmaları Cumhuriyet’in şerefli olan inkılâplarındandır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün diğer idarelerden, kendinden evvelki idarelerden esaslı farklarından biri, kadınlarımızın cemiyette layık oldukları yeri ve taşıdıkları sorumluluğu temsil eden ve tatbik eden hale konulmalarıdır.” (1Temmuz 1970)


 


“Medeniyet mücadelesinde kadınlarımızın büyük rollerini gözden uzaklaştırmayınız. Bin senelik, yüzlerce senelik kafes hayatından kurtulan kadınlarımız, cemiyetimizin kudretini en az iki misline çıkarmışlar, siyasî ve içtimaî bütün millet müesseselerinin de Türk milletinin kabiliyetlerini değerlendirmişlerdir.” (18 Şubat 1968)


 


 “Sizin hiç biriniz, benim gözümün önünde hâlâ bir hayalet gibi dolaşan çarşaflılar olduğunu bilmezsiniz. Kadın çarşaf altında, kafes arkasında, saçının teli göründü, omuzu eğri durdu, kıyafeti böyle oldu diye…”


 


“Bir defa gerici zihniyet kadınlara musallat olduğu zaman, onun yapmayacağı yoktur. Buna karşılık cemiyetin sorumluları olarak biz, vazifelerimizi yaparız, yapacağız. Böyle gerici cereyanları cemiyet içinde eritebilmenin en tesirli vasıtası, gene kadınlardır.”


 


“Kadınlar içinden hatta gençlerden türlü kıyafete bürünerek kadınlarımızın hayatını üç yüz sene evveline götürmek isteyen gayretliler de olabilir. Bunun en zararlısı onlardır. Buna karşı sizin sadece uyanık olmanız, tasvip etmediğinizi, beraber olmadığınızı, her sebeple mücadele edeceğinizi söylemeniz, öne sürmeniz kâfidir.” (16 Ekim 1968)


 


”Kadının topluma girmesiyle, millet bütünlüğü sağlanmıştır. Asırların kapalı hayatı ve bunu sağlayan türlü baskılar kadınlarımızın yüksek kabiliyetlerini meydana çıkarmamıştır. Yarım asır gibi milletler hayatında kısa bir tarihi devrede kadınlarımız en yüksek bilimden en mütevazı ödeve kadar her dalda övünülecek yetki ve başarı göstermişlerdir. Bu sonucu iftiharla milletimizin gözünde belirtiyorum.” (6 Aralık 1968)





* CHP Ankara Milletvekili, PM üyesi